Birinci Başkanlık Mesajı, Haziran 2010
Kanatlarında Gri Benek Olan Kanaryalar
60 yıl kadar önce, genç bir gözetmen olarak hizmet verirken, Kathleen McKee, mahallemizdeki bir dul, dünyaya gözlerini kapadı. Bıraktığı şeylerin arasında üç tane kanarya vardı. İki tanesinin rengi sapsarıydı, bunları arkadaşlarına bırakmıştı. Üçüncüsü Billie’nin sarı rengi ise kanatlarındaki gri benekler yüzünden lekeli gözüküyordu. Kız kardeş McKee bana şöyle bir not bırakmıştı: “Bu kuş sizin evinizde kalabilir mi? Çok güzel bir kuş değil, ama ondan daha iyi öten bir kuş yok.”
Kız kardeş McKee kanatlarında gri benekler olan kendi sarı kanaryasına benziyordu. Güzel değildi, özgüveni azdı ve çocuğu olmamıştı. Yine de onun söylediği şarkılar başkalarına sıkıntılarına seve seve katlanmalarına ve görevlerini başarıyla yerine getirmelerine yardımcı oluyordu.
Dünya kanatlarında gri benekler olan sarı kanaryalarla doludur. Maalesef bu değerli kişilerden sadece birkaçı şarkı söylemesini öğrenmiştir. Bazıları kendilerinin kim olduğunu, ne olabileceklerini ya da ne olmak istediklerini bile bilmeyen gençlerdir; tek istedikleri bir kimse olmaktır. Diğerleri ise zamanla çökmüşler, kaygıları altında ezilip gitmekte ya da kuşku doludurlar—kapasitelerinin çok daha altında bir yaşam sürmektedirler.
Güzel bir şekilde yaşamak için, sıkıntıları cesur bir şekilde, hayal kırıklıklarını neşeyle, zaferleri alçakgönüllülükle karşılama kapasitesi geliştirmeliyiz. “Bu hedeflere nasıl ulaşabiliriz?” diye sorabilirsiniz. Cevabım: “Gerçekten kim olduğumuza dair doğru bir bakış açısı bularak!” Bizler yaşayan Tanrı’nın oğulları ve kızlarıyız, O’nun suretinde yaratıldık. Bunu bir düşünün: Tanrı’nın suretinde yaratıldık. Yepyeni derin bir güç ve kuvvet hissi yaşamadan bu inancı içtenlikle sürdüremeyiz.
Bugünkü dünyamızda, ahlaki karakterler çoğu kez güzellik ve çekiciliğin yanında ikinci sırada yer almaktadır. Ancak Rab’bin uzun süre önce Peygamber Samuel’e verdiği öğüt şöyle yankılanır: “Çünkü Rab insanın gördüğü gibi görmez; insan dış görünüşe, Rab ise yüreğe bakar” (1 Samuel 16:7).
Kurtarıcı imanlı birisini bulmak istediği zaman, o kişiyi sinagoglara düzenli gelen, kendini başkalarından üstün gören bir kalabalığın arasından seçmedi. Bilakis, onu Kefarnahum’daki balıkçıların arasından çağırdı. Kuşkucu, eğitimsiz, düşünmeden hareket eden Simun, iman dolu Havari Petrus oldu. Kanatlarında gri benekler olan sarı bir kanarya, Büyük Ustamızın tam güvenini ve daimi sevgisini kazandı.
Kurtarıcımız hevesli ve güçlü bir misyoner seçeceği zaman, bu kişiyi Kendisini savunanların arasında değil, tersine Kendi düşmanları arasında buldu. Zalim Saul, misyoner Pavlus oldu.
Fidye ile Kurtarıcımız kusursuzluğa giden yolu öğretmek için kusurlu insanları seçti. O zaman öyle yapmıştı. Şimdi de aynı şeyi yapıyor—kanatlarında gri benekler olan sarı kanaryaları seçiyor. Seni ve beni aşağıda burada Kendisine hizmet etmeye çağırıyor. Ona tamamen bağlanmalıyız. Eğer verdiğimiz mücadelede bocalarsak, şöyle yalvaralım: “Yeniden mücadele edebilmemiz için bizi karanlıktan çıkar, bize yol göster, bize rehberlik et, insanlığın büyük Yaratıcısı.”1
Dua ediyorum ki fakirlerle, mağdurlarla, ezilenlerle ve acı çekenlerle zamanını geçiren bu Celileli Adam’ın sergilediği örneği izleriz. Dilerim, bunu yaparken yüreğimizden gerçek şarkıları söyleriz.
© 2010 Intellectual Reserve, Inc. Her hakkı saklıdır. Almanya’da basılmıştır. İngilizce onayı: 6/09. Tercüme onayı: 6/09. First Presidency Message, June 2010 ’un tercümesidir. Turkish. 09366 186