Gençler
Verebileceğim Her Şey
Yazın yapmak istediğim şeylerin parasını nasıl ödeyeceğim diye düşünürken çok strese girdim: Kurslar, uygulamalı çalışmalar, yaz kampları ve buna benzer şeylere katılmak istiyordum. Bir ara ağlamak istedim. Ardından Rab’be güvenmek ve inanmak hakkında bana öğretilen her şeyi hatırladım. Bu konuda Rab’bin yardımına başvurmaya karar verdim; Rab isterse, O’nun bir yol hazırlayacağına güvendim.
Kısa bir süre sonra, annem, o yılın başında yaptığım bir iş için bana gönderilen, ama bozdurmayı unuttuğum bir çeki buldu; ertesi gün ise katıldığım bir yarışmada ikinci olduğum için postadan bana küçük bir para ödülü geldi. Bunlar bana Tanrı’nın yaşadığını, beni sevdiğini ve bana ilgi gösterdiğini ve ihtiyaçlarımı tedarik edeceğini gösteren büyük kanıtlardı.
Cennetteki Babam ve Kurtarıcım için o kadar çok minnet ve sevgi duyguları ile doldum ki, yerimde duramıyordum! Ne kadar teşekkür borçlu olduğumu göstermek istiyordum, Tanrı’yı elimden geldiği kadar övmek ve bu duyguyu paylaşmak istiyordum. Başkaları bunu şarkı besteleyerek, şiir yazarak ya da resim yaparak yapıyordu, ama ben kendimi bu konularda yetersiz hissediyordum. Yeterli övgü gösterebilmek için verebileceğim tek şeyin kendi hayatım olduğunu—“örnek bir imanlı” olmam gerektiğini—(1 Timoteos 4:12), hayatımı Mesih’e adamam gerektiğini anladım. Onun istediği her şey ve benim verebileceğim her şey budur.