Birinci Başkanlık Mesajı, Mayıs 2017
Mükemmel Sevgi Korkuyu Siler Atar
Korkularımızı bir yana bırakalım ve onun yerine Rab bizimle olduğu için sevinç, alçakgönüllülük, umut ve cesur bir güvenle yaşayalım.
Sevgili kardeşlerim, sevgili arkadaşlar, Tanrı’ya ve O’nun çocuklarına olan imanımız ve sevgimizde birleşip dünya çapında bir Kilise olarak toplanmak ne kadar büyük bir ayrıcalık ve sevinçtir.
Özellikle sevgili peygamberimiz, Thomas S. Monson aramızda olduğu için minnettarım. Başkanım, senin rehberlik, öğüt ve bilgelik sözlerini her zaman dikkate alacağız. Seni seviyoruz Başkan Monson ve her zaman senin için dua ediyoruz.
Yıllar önce, Almanya-Frankfurt’ta çadır kazığı başkanı olarak hizmet verirken, sevimli ama mutsuz bir kız kardeş çadır kazığı toplantılarımızdan birisinin sonunda yanıma geldi.
“Ne kadar berbat değil mi?” dedi. “Konuşmanız sırasında dört ya da beş kişi derin bir uykuya dalmış olmalı!”
Bir anlığına düşündüm ve “Kesinlikle eminim ki kilisede uyumak tüm uykuların en sağlıklı olanları arasındadır” diye yanıt verdim.
Harika eşim Harriet, bu sıradan fikir alışverişini duymuştu ve daha sonra bunun bugüne kadar verdiğim en iyi cevaplardan birisi olduğunu söyledi.
Büyük Uyanış
Birkaç yüzyıl önce, Kuzey Amerika’da “Büyük Uyanış” denilen bir akım kırsal bölgelerde yayılmıştı. Temel amaçlarından birisi ruhsal konularda uyuyor gibi görünen insanları uyandırmaktı.
Genç Joseph Smith, bu dini uyanışın parçası olan vaizlerden duyduğu şeylerden etkilenmişti. Rab’bin isteğini gizlice dua ederek ciddi bir şekilde araştırmaya karar vermesinin sebeplerinden birisi budur.
Bu vaizlerin dramatik ve duygusal bir vaaz tarzı vardı; günahkarları bekleyen cehennemin kızgın dehşetine oldukça çok önem verdikleriyle bilinen vaazlar veriyorlardı.1 Onların konuşmaları insanları uyutmuyordu ama onların birkaç kabus görmelerine neden olabiliyordu. Amaçları ve modelleri insanları kiliseden korkutmak gibi görünüyordu.
Korkuyla Etkileme
Tarihsel olarak korku, genellikle insanları harekete geçirme yöntemi olarak kullanılmıştır. Ebeveynler çocuklarına, işverenler çalışanlarına ve siyasetçiler seçmenlerine karşı bu yöntemi kullanmıştır.
Pazarlama uzmanları korkunun gücünü bilir ve bunu çoğu zaman kullanırlar. Bu nedenle, bazı reklamların eğer kahvaltılık gevreklerini satın almazsak ya da en yeni video oyununu veya cep telefonunu alma fırsatını kaçırırsak, sefil bir hayat sürersiniz, yalnız ve mutsuz bir şekilde ölme tehlikesini göze alırsınız gibi üstü kapalı mesaj verdikleri görünür.
Buna güler ve böyle bir hileden asla etkilenmeyeceğimizi düşünürüz, ama bazen bunlardan etkileniriz. Daha da kötüsü, bazen başkalarının istediklerimizi yapması için benzer yöntemleri biz kullanırız.
Bugün, mesajımın iki amacı var: Birincisi, bizleri kendimiz de dahil olmak üzere başkalarını motive etmek için kullandığımız korkunun boyutlarını düşünmeye ve değerlendirmeye teşvik etmektir. İkincisi, daha iyi bir yol önermektir.
Korku İle İlgili Problem
Öncelikle, korkuyla olan problemi ele alalım. Her şeye rağmen, daha sağlıklı beslenmek, emniyet kemerini takmak, daha fazla egzersiz yapmak, para biriktirmek ya da günahtan tövbe etmek için bile aramızdan kim hiç korku ile zorlanmamıştır?
Korkunun, eylemlerimiz ve davranışlarımız üzerinde güçlü bir etkiye sahip olabileceği doğrudur. Fakat, bu etki geçici ve yüzeysel olma eğilimindedir. Korku, nadiren yüreklerimizi değiştirebilecek güce sahip olur ve bizi doğru olanı seven ve Cennetteki Baba’ya itaat etmek isteyen insanlara asla dönüştürmeyecektir.
Korkak insanlar doğru şeyleri söyleyebilir ve yapabilir, fakat doğru şeyleri hissetmezler. Çoğu zaman kendilerini çaresiz ve küskün, hatta kızgın hissederler. Zamanla bu hisler güvensizliğe, başkaldırmaya hatta isyana yol açar.
Ne yazık ki, hayata ve liderliğe olan bu yanlış yaklaşım seküler dünya ile sınırlı değildir. Gerek evlerinde, Kilise çağrılarında, işte, gerekse başkalarıyla olan günlük etkileşimlerinde adaletsiz bir hakimiyet kuran Kilise üyeleri hakkında duymak beni üzer.
Çoğu zaman insanlar başkalarının yaptıkları zorbalıkları kınarlar, fakat bunu kendilerinde göremezler. Kendi keyfi kurallarına uyulmasını talep ederler, fakat diğer insanlar bu rastgele kurallara uymadığı zaman onları sözlü, duygusal ve hatta bazen fiziksel olarak cezalandırırlar.
Rab şöyle dedi: “Eğer biz … insanların çocuklarının ruhları üzerinde kontrol veya hakimiyet veya baskıyı kötülüğün herhangi bir şeklinde uygulamaya çalışırsak, … gökler kendini geri çeker [ve] Rab’bin Ruh’u kederlenir.”2
Hedefe giden her yolun mübah olduğuna inanarak hareketlerimizi haklı çıkarmamız için ayartıldığımız anlar olabilir. Kontrolcü, hileli ve sert olmanın başkaları için iyi olacağını bile düşünebiliriz. Öyle olmaz, çünkü Rab açıkça şöyle belirtmiştir ki; “Ruh’un [ürünü] sevgi, sevinç, esenlik, sabır, şefkat, iyilik, bağlılık, yumuşak huyluluk [ve] özdenetimdir.”3
Daha İyi Bir Yol
Cennetteki Babam’ı daha fazla öğrendikçe, çocuklarına nasıl ilham verdiğini ve yol gösterdiğini daha iyi anlıyorum. O kızgın, kinci veya misilleme yapan biri değildir.4 O’nun önemli amacı -O’nun işi ve O’nun görkemi- bize akıl hocalığı yapmaktır, bizi yüceltmek ve O’nun doluluğuna doğru yönlendirmektir.5
Tanrı, Kendisini Musa’ya şöyle tanımladı: “Acıyan, lütfeden, tez öfkelenmeyen, sevgisi engin ve sadık.”6
Cennetteki Babamız’ın bize, Kendi çocuklarına olan sevgisi bizim kavrama kabiliyetimizi oldukça aşar.7
Bu, Tanrı’nın Kendi emirlerine aykırı davranışlara göz yumduğu veya görmezlikten geldiği anlamına mı geliyor? Hayır, kesinlikle değil!
Fakat Tanrı, davranışlarımızdan daha fazlasını değiştirmek istiyor. O, bizim doğamızı tümüyle değiştirmek istiyor. O, bizim yüreklerimizi değiştirmek istiyor.
O, demir çubuğa ulaşıp ona sımsıkı sarılmamızı, korkularımızla yüzleşmemizi ve dar ve ince yol boyunca cesurca ileriye ve yukarıya doğru adım atmamızı istiyor. O bunu bizim için istiyor çünkü O bizi seviyor, çünkü mutluluğa giden yol budur.
Peki, günümüzde Tanrı, çocuklarının O’nu izlemesi için, onları nasıl motive ediyor?
O, Oğlu’nu gönderdi!
Tanrı bize doğru yolu göstermek için Biricik Doğmuş Oğlu, İsa Mesih’i gönderdi.
Tanrı ikna, sabır, nezaket, yumuşak huyluluk ve içten sevgi yoluyla motive eder.8 Tanrı bizim tarafımızdadır. O bizi seviyor ve biz tökezleyince kalkmamızı, tekrar denememizi ve daha da güçlenmemizi istiyor.
O, bizim akıl hocamızdır.
O, bizim büyük umudumuz ve sevgiyle andığımız umudumuzdur.
O, bizi imanla teşvik etmek istiyor.
Yanlış adımlarımızdan öğreneceğimize ve doğru seçimler yapacağımıza güveniyor.
Bu daha iyi bir yoldur!9
Dünyanın Kötülüklerine Ne Dersiniz?
Şeytanın başkalarını manipüle etmemizi istediği yollardan biri, dünyadaki kötülüğe odaklanmak ve hatta kötülüğü abartmaktır.
Şüphesiz dünyamız her zaman kusurlu olmuştur ve kusurlu olmaya da devam edecektir. Çok fazla masum insan doğanın koşullarından ve insanların acımasızlığından dolayı acı çekmektedir. Günümüzdeki yolsuzlukların ve kötülüklerin eşi benzeri yoktur ve endişe vericidir.
Ancak bütün bunlara rağmen, yaşadığımız bu zamanı, dünya tarihinin herhangi bir zamanıyla değişmezdim. Eşi görülmemiş bir gelişme, aydınlanma ve fırsatlar gününde yaşamak üzere son derece kutsandık. En önemlisi, dünyadaki tehlikelere karşı bize benzersiz bir bakış açısı veren ve bu tehlikelerden nasıl kaçılacağını veya onlarla nasıl baş edileceğini gösteren İsa Mesih’in sevindirici haberinin tamamına sahip olduğumuz için kutsandık.
Bu nimetleri düşündüğümde, dizlerimin üzerine çökmek ve Cennetteki Babamız’a bütün çocuklarına karşı hiç bitmeyen sevgisi için övgüler sunmak istiyorum.
Tanrı’nın, Kendi çocuklarının korkak olmasını veya dünyanın kötülükleri üzerinde düşünüp durmalarını istediğine inanmıyorum. “Çünkü Tanrı bize korkaklık ruhu değil, güç, sevgi ve özdenetim ruhu vermiştir.”10
O, bize sevinmemiz için bolca sebep verdi. Sadece bunları bulmamız ve farkına varmamız gerekiyor. Rab bize sık sık “yılmamamızı,” “sevinmemizi,”11 ve “küçük bir sürü olarak korkmamamızı” hatırlatır.12
Rab Bizim Savaşlarımızı Savaşacaktır
Kardeşlerim, biz Rab’bin “küçük bir sürüsüyüz.” Biz son günlerin Azizleri’yiz. Adımızın doğasında, Kurtarıcı’nın dönüşünü dört gözle beklemek ve kendimizi ve dünyayı O’nu karşılamaya hazırlamak üzere bir yükümlülüğümüz var. Bu yüzden, Tanrı’ya hizmet edelim ve insan-kardeşlerimizi sevelim. Bunu doğal bir güvenle, alçakgönüllülükle yapalım; asla başka bir dini ya da grubu küçümsemeyelim. Kardeşlerim, biz, Tanrı’nın sözünü çalışmak ve Ruh’un sesine kulak vermekle görevlendirildik ki böylece, “zamanların işaretlerini ve İnsanoğlu’nun gelişini gösteren işaretleri” bilebileceğiz.13
Bu nedenle, bizler ne dünyanın zorlukları hakkında cahil olabilir ne de günümüzün zorlukları hakkında habersiz olabiliriz. Ancak bu, kendimize ya da başkalarına sürekli korkuyu yüklememiz gerektiği anlamına gelmez. Zorluklarımızın sınırsızlığına odaklanmak yerine Tanrımız’ın sonsuz büyüklüğüne, iyiliğine ve mutlak gücüne odaklanmak, O’na güvenmek ve İsa Mesih’in dönüşüne sevinç dolu bir kalple hazırlanmak daha iyi olmaz mı?
O’nun antlaşmalı halkı olarak, kötü şeylerin olabileceğinden dolayı korkarak felç olmamıza gerek yoktur. Bunun yerine, önümüzdeki zorluklara ve fırsatlara yaklaşırken imanla, cesaretle, kararlılıkla ve Tanrı’ya güvenle ileriye atılabiliriz.14
Öğrencilik yolunu tek başımıza yürümüyoruz. “Sizinle birlikte giden Tanrınız Rab’dir … O sizi terk etmeyecek, sizi yüzüstü bırakmayacaktır.”15
“Rab sizin için savaşacak, siz sakin olun yeter.”16
Korkuyla karşılaştığımız zaman cesaretimizi bulalım, imanımızı toplayalım ve şu söze güven duyalım; “Size karşı yapılan hiçbir silah işe yaramayacak.”17
Tehlike ve kargaşa döneminde mi yaşıyoruz? Elbette yaşıyoruz.
Tanrı, Kendisi şöyle dedi: “Dünyada sıkıntınız olacak. Ama cesur olun, ben dünyayı yendim!”18
Buna göre inanmak ve davranmak için inancımızı harekete geçirebilir miyiz? Yükümlülüklerimize ve kutsal antlaşmalarımıza göre yaşayabilir miyiz? Tanrı’nın emirlerini zor durumlarda bile yerine getirebilir miyiz? Elbette yapabiliriz!
Yapabiliriz çünkü Tanrı bize söz verdi: “Eğer alnınız açık [yürüdüğünüzde], her şey sizin iyiliğiniz için bir arada işleyecektir.”19 Bu nedenle, korkularımızı bir yana bırakalım ve onun yerine Rab bizimle olduğu için sevinç, alçakgönüllülük, umut ve cesur bir güvenle yaşayalım.
Mükemmel Sevgi Korkuyu Siler Atar
Sevgili dostlarım, Mesih’teki sevgili kardeşlerim, kendimizi herhangi bir zamanda korku ya da endişe içinde yaşıyor buluyorsak veya herhangi bir zamanda kendi sözlerimizin, tutumlarımızın veya davranışlarımızın başka insanlarda korkuya neden olduğunu görüyorsak, ruhumun tüm gücüyle dua ederim ki ilahi yolla tayin edilmiş korkunun panzehiri sayesinde bu korkudan kurtulabiliriz: Bu panzehir, Mesih’in saf sevgisidir, çünkü “mükemmel sevgi korkuyu [silip atar.]”20
Mesih’in mükemmel sevgisi zarar vermeye, zorlamaya, zorbalığa veya zulmetmeye yönelik ayartmaların üstesinden gelir.
Mesih’in mükemmel sevgisi alçakgönüllülük, haysiyet ve cesur bir güvenle sevgili Kurtarıcımız’ın takipçileri olarak yürümemizi sağlar. Mesih’in mükemmel sevgisi, korkularımızı aşmak ve Cennetteki Babamız’ın ve O’nun Oğlu İsa Mesih’in gücüne ve iyiliğine tamamen güvenmemiz için bize güven verir.
Evlerimizde, iş yerlerimizde, Kilise hizmet çağrılarımızda, kalplerimizde, korkunun yerini Mesih’in mükemmel sevgisiyle değiştirelim. Mesih’in sevgisi korkunun yerini imanla değiştirecektir!
O’nun sevgisi bizi Cennetteki Babamız’ın iyiliğinin, O’nun ilahi planının, O’nun sevindirici haberinin ve O’nun emirlerinin farkına varmamızı, bunlara güvenmemizi ve iman etmemizi sağlayacaktır.21 Tanrı’yı ve insan kardeşlerimizi sevmek, Tanrı’nın emirlerine olan itaatimizi yük olmak yerine bir nimete dönüştürecektir. Mesih’in sevgisi biraz daha nazik, daha affedici, daha ilgili olmamıza ve kendimizi O’nun işine daha fazla adamamıza yardım edecektir.
Kalplerimizi Mesih’in sevgisiyle doldurduğumuzda, yenilenmiş bir ruhsal tazelikle uyanacağız ve sevinçle, kendimize güvenerek, uyanık ve canlı bir şekilde sevgili Kurtarıcımız İsa Mesih’in ışığı ve yüceliği içinde yürüyeceğiz.
Havari Yuhanna ile birlikte tanıklık ederim ki, “[Mesih’in] sevgisinde korku yoktur.”22 Kardeşlerim, değerli arkadaşlarım Tanrı sizi mükemmel bir şekilde tanıyor. O, sizi mükemmel bir şekilde seviyor. O, geleceğinizin neler getireceğini biliyor. Sizden sadece “[Korkmamanızı], yalnızca iman [etmenizi]23 ve “O’nun [mükemmel] sevgisinde [kalmanızı]”24 istiyor. Bu benim duam ve kutsamamdır, İsa Mesih’in adıyla, amin.
Telif Hakkı © 2017 Intellectual Reserve, Inc. Tüm hakları saklıdır. Almanya’da basılmıştır. İngilizce onayı: 6/16. Tercüme onayı: 6/16. First Presidency Message, May 2017 sayısının tercümesidir. Turkish. 97925 186