Pavlus’tan KOLOSELİLER’E MEKTUP
GİRİŞ
Genel Bakış: Kolose, Denizli’nin 16 km. doğusunda bulunuyordu. Pavlus, oraya henüz gitmemişti; ama Epafras, büyük olasılıkla Pavlus Efes’teyken, onun temsilcisi olarak Müjde’yi Kolose’ye ulaştırmıştı. Bu arada, “Asya İli’nde yaşayan herkes Rab’bin sözünü işitti”. Kolose’deki inanlıların gösterdiği gelişmeleri Pavlus’a bildiren de Epafras’tı. Pavlus, bundan sonra Tihikos ve Onisimos’u bu mektupla birlikte Kolose’ye gönderir.
Mektubun İçeriği: Pavlus, Kolose’deki inanlıların içten iman ve sevgilerine ilişkin haberleri duymaktan mutludur. Onlar için hararetle dua eder; aralarında yanlış öğreti yayanların bulunmasından kaygı duyar. Anladığımız kadarıyla bu öğreti, Yahudi din kuralları (Şabat Günü, bayramlar ve yiyeceklerle ilgili kurallar) ile sonradan Gnostisizm diye adlandırılan felsefe akımının karmaşığıdır. Özel bilgilere duyulan tutku, çilecilik ve meleklere tapınmayı da içerirdi. Pavlus, “bedenin başı” durumunda olan Mesih’e dayanmayan bu öğretiye şiddetle saldırıyor.
Pavlus inanlıların dikkatini yine Mesih’e çekerek O’nun üstünlüğünü vurguluyor. O, “görünmez Tanrı’nın görünümü”, “bütün yaratılışın ilk doğanı”dır. “Her şey O’nun aracılığıyla ve O’nun için yaratılmıştır” ve “Tanrı bütün doluluğunun O’nda bulunmasını uygun gördü”. Koloseliler’i şu sözlerle uyarıyor: “Rab Mesih İsa’yı nasıl kabul ettinizse, O’nda öylece yaşayın”. Tanrı’yı daha iyi tanımalarını istiyor.
Yanlış öğretiler bireyleri iyi davranmaya da yöneltemiyor. “Benliğin tutkularını denetlemekte hiçbir yararları yoktur”. Pavlus, “Tanrı’nın kutsal ve sevgili seçilmişleri” olan Koloseli inanlıların, “Rab’be yaraşır biçimde yaşamalarını, O’nu her yönden hoşnut etmelerini” ister. Böylece 3:1 ile 4:6 arasında kalan ayetler, inanlıların nasıl davranması gerektiği konusunu işliyor.