Rab’bin Geri Dönüşüne Hazırlanmak
İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi, Rab’bin İkinci Gelişi için gerekli hazırlıkları yapmak üzere eşsiz bir şekilde yetkilendirilmiş ve görevlendirilmiştir.
İki hafta sonra, Paskalya’yı kutlayacağız. Diriliş, İsa Mesih’in tanrısallığını ve Tanrı Baba’nın gerçekliğini onaylar. Düşüncelerimiz Kurtarıcı’ya döner ve biz “O’nun eşsiz hayatını ve O’nun kefaret amacıyla kurban oluşunun sınırsız erdemini”1 düşünürüz. O’nun “Kralların Kralı ve Efendilerin Efendisi olarak hüküm süreceği”2 yakın dönüşü hakkında da düşünmemizi umut ediyorum.
Uzun zaman önce Buenos Aires, Arjantin’de çok çeşitli dini inançlardan gelen liderlerle beraber bir konferansa katıldım. Onların insanlık için olan sevgisi belirgindi. İnsanların acılarını hafifletmeye ve onlara zulmün ve yoksulluğun üstesinden gelmeleri için yardım etmeye kararlıydılar. Bu konferansta temsil edilen birkaç dini grubun katkılarıyla yapılan projeler dahil olmak üzere bu Kilise’nin yaptığı sayısız insani yardım girişimlerini düşündüm. Böyle bir Mesih’e benzer hizmeti mümkün kılan İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi’nin üyelerinin cömertliği için derin minnettarlık hissettim.
O anda, Kutsal Ruh bana iki şeyi doğruladı. Birincisi, dünyevi ihtiyaçlar için olan hizmet işi hayati bir önem taşımakta ve devam etmelidir. İkincisi, umulmadık ama güçlü ve açık bir şeydi. Bu şey şuydu: Özverili hizmetin ötesinde, Rab İsa Mesih’in İkinci Gelişi için dünyayı hazırlamak oldukça önemlidir.
O geldiğinde, zulüm ve haksızlık sadece azalmayacak, bunlar bitecektir:
“Kurt ayrıca kuzuyla beraber oturacak ve leopar oğlakla yan yana yatacak; ve buzağı, genç aslan ve besili sığır bir arada olacak ve onları küçük bir çocuk güdecek. …
“Bütün kutsal dağımda zarar vermeyecekler ve öldürmeyecekler; çünkü sular denizi nasıl kaplıyorsa, dünya da Rab bilgisi ile öyle dolu olacak.”3
Yoksulluk ve acılar sadece azalmayacak, bunlar ortadan kaybolacaktır:
“Artık acıkmayacak, artık susamayacaklar. Ne güneş ne kavurucu sıcak çarpacak onları.
“Çünkü tahtın ortasında olan Kuzu onları güdecek ve yaşam sularının pınarlarına götürecek. Tanrı gözlerinden bütün yaşları silecek.”4
Hatta ölümün acısı ve kederi ortadan kalkacak.
“O gün bir bebek ihtiyar oluncaya kadar ölmeyecektir ve onun ömrü bir ağacın yaşı gibi olacaktır;
“Ve o kişi öldüğünde uyumayacaktır, yani toprağın içinde, ama göz açıp kapayıncaya kadar değiştirilecek ve yukarı alınıp götürülecektir ve onun rahatı görkemli olacaktır.”5
O zaman evet, şu anki acıları ve kederleri hafifletmek için elimizden gelen her şeyi yapalım ve “Mesih’in şahsen yeryüzünde hüküm [süreceği] ve yeryüzünün [yenileneceği] ve cennetsel görkemine [kavuşacağı]”6 zaman, bütün acıların ve kötülüğün son bulacağı gün için gerekli hazırlıklara kendimizi daha özenle adayalım. Bu bir kurtuluş ve yargı günü olacaktır. Durham’ın İngiliz Kilisesi eski Piskoposu Dr. N. T. Wright, haksızlığın üstesinden gelme ve her şeyi yoluna koyma konusunda Mesih’in Kefareti, Dirilişi ve Adaletinin önemini uygun bir şekilde açıkladı.
O şöyle dedi: “Tanrı, kendisinin atadığı bir adam tarafından dünyanın doğru bir şekilde yargılanması için bir gün belirlemiştir; bu adamı ölümden dirilterek bu konuda herkese bir güvence vermiştir. Nasıralı İsa ile ilgili ve özellikle onun ölümden dirilişi ile ilgili gerçekler, dünyanın anlamsız olmadığına dair güvencenin temelidir. Sonuçta dünya hayatı bir kaos değildir; öyle ki şu an adil şekilde davranırsak, karanlıkta ıslık çalmayız, en sonunda çökecek bir binayı desteklemeye veya aslında hurda yığını olmaya giden bir arabayı tamir etmeye çalışmayız. Tanrı İsa’yı ölümden dirilttiğinde, bu en son makro kozmik yargı eyleminin tek bir olayda, son umudun … tohumunun kapsandığı mikro kozmik bir olaydı. Tanrı, düşünebilir en güçlü yoldan Nasıralı İsa’nın gerçekten Mesih olduğunu bildirmiştir. … Tarihin en büyük ironisinde, [İsa’nın] kendisi acımasız ve haksız bir yargıya maruz kaldı; bu kaosu, bu karanlığı, bu gaddarlığı, bu haksızlığı kendi başına taşımak ve bunun gücünü kurutmak için tarihteki her çeşit zalimliğin ve adaletsizliğin hepsini simgeleyen ve bir araya getiren yere geldi.”7
Biraz önce bahsettiğim Buenos Aires’teki konferanstayken, Ruh bana İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi’nin Rab’bin İkinci Gelişi için gerekli hazırlıkları yapmak üzere eşsiz bir şekilde yetkilendirildiğini ve görevlendirildiğini açıkladı; gerçekten Kilise bu amaç için geri getirildi. Tanrı’nın “her şeyi Mesih’te birleştirmeyi” amaçladığı bu mevcut çağı, peygamberlik edilmiş olan “zamanların dolduğu düzenleme dönemi” olarak kucaklayan bir halkı başka bir yerde bulabilir misiniz?8 Siz burada hem yaşayanların hem de ölülerin o güne hazırlanması için başarılması gereken işleri yapmaya kendini adayan bir topluluk bulamazsanız, siz burada Rab’bi kabul etmeye hazır bir antlaşma halkının toplanmasına ve hazırlanmasına büyük miktarda zaman ve fon sağlamak isteyen bir kuruluş bulamazsanız, o halkı başka hiçbir yerde bulamazsınız.
1831’de Kilise’ye konuşurken, Rab şöyle bildirdi:
“Tanrı’nın krallığının anahtarları yeryüzünde insana emanet edildi ve sevindirici haber oradan dünyanın her ucuna yuvarlanacak. ...
“Rab’be yakarın ki onun krallığı yeryüzünde ilerlesin, böylece orada yaşayanlar bunu kabul etsinler ve gelecek günler için hazır olsunlar; bu günlerde İnsanoğlu yüceliğinin parıltısını kuşanmış olarak, yeryüzünde kurulan Tanrı’nın krallığını karşılamak üzere cennetin içinde aşağı inecektir.”9
Bu güne hazırlanmak için şu an ne yapabiliriz? Kendimizi bir halk olarak hazırlayabiliriz; Rab’bin antlaşmalı halkını toplayabiliriz; “atalarımıza verilmiş” kurtuluş vaadini yerine getirme konusunda yardım edebiliriz.10 Bütün bunlar, Rab yeniden gelmeden önce önemli ölçüde gerçekleşmelidir.
Rab’bin dönüşü için ilk ve önemli olan şey O’nun gelişinde O‘nu kabul etmeye hazır insanların bu dünyada mevcut olmasıdır. Rab bildirmiştir ki “en küçüğünden en büyüğüne” o gün dünyada kalanlar “Rab’bin bilgisi ile [dolacak] ve kendi gözleriyle [görecekler] ve seslerini [yükseltecekler] ve hep birlikte bu yeni şarkıyı söyleyip şöyle diyecekler: Rab Siyon’u geri getirmiştir. ... Rab her şeyi bir araya getirmiştir. Rab, Siyon’u yukarıdan aşağı indirmiştir. Rab, Siyon’u aşağıdan yukarı çıkarmıştır.”11
Eski zamanlarda, Tanrı adil şehir olan Siyon’u Kendisine almıştı.12 Buna karşın, son günlerde yeni Siyon, Rab’bin dönüşünde O’nu karşılayacaktır.13 Siyon; yüreği temiz olan, tek yürek ve hemfikir olan, aralarında hiçbir yoksulun olmadığı doğrulukla yaşayan insanlardır.14 Peygamber Joseph Smith şöyle dedi, “Siyon’u kurmak bizim en büyük amacımız olmalıdır.”15 Biz Siyon’u evlerimizde, mahallelerimizde, dallarımızda ve çadır kazıklarımızda birliktelik, Tanrı’ya bağlılık ve ilahi sevgi sayesinde kurarız.16
Siyon’un kuruluşunun gürültülü zamanlarda olacağını bilmeliyiz; “bir gazap günü, bir yakma günü, bir yıkım günü; ağlayışın, yasın ve ağıtın günü; ve bu bir hortum gibi bütün yeryüzünün üzerine gelecek, diyor Rab.”17 Böylece, çadır kazıklarında toplanmak, “fırtınaya karşı ve bütün dünyanın üzerine saf olarak döküleceği zaman gazaba karşı, bir savunma ve bir sığınak” olur.18
Eski zamanlarda olduğu gibi, “oruç tutup dua etmek ve [ruhlarımızın] huzuru için birbirimizle konuşmak üzere sık sık bir araya [toplanırız]. Ve ... Rab İsa’nın hatırasına ekmeği ve [suyu] paylaşmak için.”19 Başkan Russell M. Nelson’ın geçen Ekim ayındaki genel konferansta açıkladığı gibi, “Kilise’nin uzun süreli amacı, tüm üyelere Rabbimiz İsa Mesih ve O’nun Kefaretine olan inançlarını artırmalarına yardım etmek ve Tanrı ile olan antlaşmalarını yapıp tutmalarına yardımcı olmaktır ve ailelerini güçlendirmek ve mühürlemektir.”20 Dolayısıyla Başkan Nelson tapınak antlaşmalarının, Şabat’ı kutsal tutmanın ve ev merkezli ve kilisedeki birleştirilmiş çalışma müfredatıyla desteklenmiş sevindirici haberle her gün ziyafet çekmenin önemini vurgular. Rab hakkında bilmek istiyor ve Rab’bi tanımak istiyoruz.21
Siyon’u kurmaktaki esas gayret Rab’bin uzun zamandan beri dağılmış antlaşmalı halkının bir araya toplanışıdır.22 “Biz İsrail’in tam olarak bir araya toplanacağına ve On Boy’un geri geleceğine ... inanıyoruz.”23 Tövbe eden, Mesih’e inanan ve vaftiz olan herkes O’nun antlaşmalı halkıdır.24 Rab’bin Kendisi şöyle bildirdi ki O’nun dönüşünden önce, “İsrail evinden olan [halkını] geri kazanmak için”26 sevindirici haber tüm dünyada duyurulacak25 “ve o zaman son gelecektir.”27 Yeremya’nın peygamberlik sözü yerine gelmektedir:
“Artık insanların, ‘İsrail halkını Mısır’dan çıkaran Rab’bin varlığı hakkı için demeyecekleri günler geliyor’ diyor Rab.
“Bunun yerine, ‘İsrail halkını kuzey ülkesinden ve sürdüğü bütün öbür ülkelerden geri getiren Rab’bin varlığı hakkı için’ diyecekler. Çünkü atalarına vermiş olduğum topraklara onları geri getireceğim.”28
Başkan Nelson defalarca şunu vurgulamıştır: “[İsrail’in] toplanışı bugün yeryüzünde gerçekleşen en önemli şeydir. Başka hiçbir şey bu büyüklükte kıyaslanamaz, başka hiçbir şey bu önemle kıyaslanamaz, başka hiçbir şey bu görkemle kıyaslanamaz. Ve eğer seçerseniz … bunun büyük bir parçası olabilirsiniz.”29 Son Zaman Azizleri her zaman bir müjdeci halk olmuştur. Binlerce kişi İade Ediliş’in başlangıcından beri görev çağrılarını kabul etmişlerdir; on binlerce kişi şu an hizmet etmektedir. Ve Yaşlı Quentin L. Cook’un biraz önce öğrettiği gibi hepimiz basit ve doğal yollardan, sevgiyle, başkalarını kilisede bize katılmaya, evlerimizi ziyaret etmeye, arkadaş ortamımızın bir parçası olmaya davet ederek buna iştirak edebiliriz. Mormon Kitabı’nın yayınlanması toplanışın başladığının işaretiydi.30 Mormon Kitabı kendi başına toplanışın ve Rab’be dönüşün bir aracıdır.
İkinci Geliş’e hazırlıkta önemli olan başka bir şey atalarımızın adına olan büyük kurtarıcı çabadır. Rab; İkinci Geliş’ten, “Rab’bin büyük ve korkunç [gününden]”,31 önce “Rahipliği … vahiy [etmek]” ve “çocukların yüreklerine atalara verilmiş olan vaatleri [ekmek]”32 amacıyla peygamber İlya’yı göndermeye söz vermiştir. İlya gerçekten geldi. Tarih, 3 Nisan 1836 idi; yer, Kirtland Tapınağı idi. O yerde ve o anda, İlya gerçekten vaat edilen rahipliği, ölülerin kurtuluşu için ve zamanın tüm kuşakları ve tüm sonsuzluk boyunca olan kocaların, hanımların ve ailelerin birleşmesi için gerekli anahtarları bahşetti.33 Bu olmasaydı, yaratılışın amacı boşa çıkmış olurdu ve bu anlamda yeryüzü “lanetlenmiş” olurdu veya “tam bir yıkıma uğrardı.”34
Roma-İtalya Tapınağı’nın adama töreninden önce gençlerin bağlılık toplantısına katılan yüzlerce genç bey ve hanım, Başkan Nelson’a atalarının adlarıyla hazırladıkları kartları sundular. Tapınak açılır açılmaz onlar bu atalar adına vekaleten vaftiz olmak için tapınağa girmeye hazırdılar. Bu sevindirici fevkalade bir andı, ama bu sadece önceden göçüp gitmiş nesiller için Siyon’u kurmak amacıyla hızlandırılmış çabanın bir örneğiydi.
Rab’bin seçilmişlerini toplamakta ve ölülerin kurtuluşundaki görevlerimiz dahil Siyon’u kurup geliştirmekte gayretli olmaya çabalarken, bunun Rab’bin işi olduğunu ve O’nun bunu yaptığını hatırlamak için durup düşünmeliyiz. O bağın Efendisi’dir ve biz O’nun hizmetkarlarıyız. O bizden bu “son kez” bağda tüm gücümüzle çalışmamızı ister ve O bizimle çalışır.35 O’nun Kendisi ile çalışmamıza izin verdiğini söylemek belki de daha uygun olabilir. Pavlus şöyle dedi: “Tohumu ben ektim, Apollos suladı. Ama Tanrı büyüttü.”36 Vakti geldiğinde Kendi işini hızlandıran O’dur.37 Kuşkusuz eksik olan gayretlerimizi kullanırken, Rab “küçücük şeylerle” büyük işler yapar.38
Bu büyük ve son düzenleme dönemi istikrarlı bir şekilde, kendi doruk noktasına -Kurtarıcı’nın görkemli dönüşünde yukarıdan gelecek Siyon’la birleşecek olan yeryüzündeki Siyon’a- doğru ilerlemektedir. İsa Mesih’in Kilisesi dünyayı o güne hazırlamak için görevlendirilmiştir ve hazırlıyordur. Ve böylece, bu Paskalya’da İsa Mesih’in Dirilişi’ni ve işaret ettiği her şeyi içten kutlayalım: O’nun bin yıllık barış için hüküm sürmek üzere dönüşünü, doğru yargılamasını ve ve tüm insanlar için mükemmel adaletini, bu dünyada bugüne kadar yaşamış herkesin ölümsüzlüğünü ve sonsuz hayatın vaadini. Mesih’in Dirilişi her şeyin doğru yapılacağına dair en büyük güvencedir. Bu günün gelişini hızlandırmak için Siyon’u kurup güçlendirmeye çalışalım. İsa Mesih’in adıyla, amin.