Işığınızı Havaya Kaldırın
Bugünkü davetim çok basittir: Sevindirici haberi paylaşın. Kendiniz olun ve ışığı havaya kaldırın.
Birkaç yıl önce Peru’ya uçarken, kendisini ateist ilan eden birinin yanında oturuyordum. O bana neden Tanrı’ya inandığımı sordu. Ardından başlayan tatlı sohbetimiz esnasında, Joseph Smith’in Tanrı’yı gördüğü için O’na inandığımı söyledim ve sonra Tanrı’ya dair olan bilgimin; kişisel olan, gerçek ruhsal tecrübelerden geldiğini ekledim. “Her [şeyin] Tanrı’nın var olduğunu [gösterdiğine]” 1 dair inancımı paylaştım ve ona uzay boşluğundaki bu yaşam vahası olan yeryüzünün nasıl var olduğuna inandığını sordum. Kendi sözleriyle milyarlarca yıl önce bir “kaza”nın olmuş olabileceği cevabını verdi. Ben bir “kaza”nın böyle bir güzellik ve düzen oluşturmasının fazlasıyla olanak dışı olduğunu açıkladığımda bir süre sessiz kaldı ve ardından yumuşak bir şekilde, “Beni yakaladın!” dedi. Ona Mormon Kitabı’nı okumak isteyip istemediğini sordum. O, okuyacağını söyledi, böylece ona bir tane gönderdim.
Yıllar sonra, Nijerya Lagos’da hava alanındayken yeni bir arkadaş edindim. O benim pasaportumu kontrol ettiğinde tanıştık. Ona dini inançlarını hakkında sordum ve Tanrı’ya olan güçlü inancını dile getirdi. İsa Mesih’in iade edilmiş sevindirici haberinin sevincini ve coşkusunu paylaştım ve görevlilerden daha fazlasını öğrenmek isteyip istemediğini sordum. O, evet dedi, ona öğretildi ve vaftiz oldu. Bir veya iki yıl sonra, Liberya’da hava alanında yürürken adımı çağıran bir ses duydum. Döndüm ve o aynı genç adam bana bir gülümsemeyle yaklaştı. Sevinçle kucaklaştık ve o, Kilise’de aktif olduğunu ve görevliler ile beraber kız arkadaşına dersleri öğretmek için çalıştıklarını söyledi.
Şimdi, ateist arkadaşımın Mormon Kitabı’nı okuyup okumadığını veya Kilise’ye katılıp katılmadığını bilmiyorum. Fakat ikinci arkadaşım bunları yaptı. Her ikisi için de benim sorumluluğum 2 -fırsatım- aynıydı: Her birisini sevmek, paylaşmak ve onları normal, doğal bir yolla davet etmek için sevindirici haberin ışığını havaya kaldırmaktı. 3
Kardeşlerim, sevindirici haberi paylaşmanın kutsamalarını yaşadım ve bunlar olağanüstü. İşte bunlardan birkaçı:
Sevindirici Haberi Paylaşmak Sevinç ve Umut Getirir
Görüyorsunuz, siz ve ben biliyoruz ki bu dünyaya gelmeden önce Cennetteki Babamız’ın çocukları olarak yaşadık 4 ve bu dünya, herkese bir beden sahibi olmaları, tecrübe kazanmaları, öğrenmeleri ve sonsuz hayata, Tanrı’nın yaşadığı hayata sahip olabilmeleri için onlara gelişme fırsatı vermek amacıyla yaratılmıştır. 5 Cennetteki Baba bizim dünyada acı çekeceğimizi ve günah işleyeceğimizi biliyordu, bu nedenle “eşsiz hayatı” 6 ve sınırsız kefaret amacıyla kurban oluşu 7 , bağışlanmamızı, iyileşmemizi ve bütünleşmemizi mümkün kılan Oğlu’nu gönderdi. 8
Bu gerçekleri bilmek hayatı değiştirir! Bir kişi hayatın muhteşem amacını öğrendiğinde, Mesih’in Kendisini takip edenleri bağışladığını ve onların yardımına koştuğunu anlar ve sonra vaftiz sularına girerek Mesih’i takip etmeyi seçtiğinde, hayatın dış koşulları değişmese bile hayat daha iyiye doğru değişir.
Nijerya, Onitsha’da karşılaştığım son derece neşeli bir kız kardeş şunları söyledi, sevindirici haberi öğrendiğinde ve vaftiz olduğunda (ve şimdi onun sözlerini kullanıyorum), “Benim için her şey güzel. Mutluyum. Cennet’teyim.” 9 Sevindirici haberi paylaşmak, hem haberi verenin hem de haberi alanın ruhunda sevinç ve umut ateşini tutuşturur. Gerçekten de sevindirici haberi paylaştığınızda “sevinciniz ne kadar büyük olacaktır!” 10 . Sevindirici haberi paylaşmak sevinç üstüne sevinç, umut üstüne umuttur. 11
Sevindirici Haberi Paylaşmak Tanrı’nın Gücünü Hayatlarımıza Getirir
Vaftiz olduğumuzda her birimiz Tanrı ile “O’na hizmet edeceğimize ve O’nun emirlerini yerine getireceğimize,” 12 dair ebedi 13 bir antlaşma yaptık ve bu, “her zaman ve her şeyde ve … her yerde O’na tanıklık edeceğimizi” 14 de kapsar. Bu antlaşmaya uyarak O’nda “kalırsak”, Tanrı’ya bağlılığın canlandırıcı, destekleyici ve kutsallaştırıcı gücü, tıpkı bir dalın asmadan aldığı besin gibi Mesih’ten bizim hayatımıza doğru akacaktır. 15
Sevindirici Haberi Paylaşmak Bizi Ayartmalardan Korur
Rab şöyle emretti:
“Bu yüzden ışığınızı havaya kaldırın ki dünyayı aydınlatsın. İşte sizin havaya kaldıracağınız ışık benim; öyle ki benim yaptığım işleri gördünüz. …
“ … bana gelerek dokunup görmenizi emrettim; siz de dünyaya aynısını yapacaksınız; ve kim bu emri dinlemezse, kendisini günaha teşvik etmiş olur.” 16
Sevindirici haberin ışığını havaya kaldırmamayı seçmek bizi, ayartmalara elverişli olduğumuz gölgelere taşır. Önemli biçimde bunun tersi de doğrudur: Sevindirici haberin ışığını havaya kaldırmayı seçmek, bizi bu ışığa ve ışığın ayartmaya karşı sağladığı korumaya daha fazla yaklaştırır. Günümüz dünyasında ne büyük bir nimet!
Sevindirici Haberi Paylaşmak İyileşme Getirir
Kızkardeş Tiffany Myloan, inancıyla ilgili sorular da dahil olmak üzere çok ağır kişisel mücadelelerine rağmen görevlileri destekleme davetini kabul etti. Kısa süre önce bana görevlileri desteklemenin kendisinin imanını ve sağlığını yenilediğini söyledi. Kendi sözleriyle, “Görevli işi çok iyileştirici.” 17
Sevinç. Umut. Tanrı’dan gelen destekleyici güç. Ayartmadan korunma. İyileştirme. Biz sevindirici haberi paylaştıkça, bunların hepsi ve daha fazlası (günahların da affedilmesi dahil) 18 göklerden üzerimize süzülür.
Şimdi, Büyük Fırsatımıza Dönelim
Kardeşlerim, “tüm inanç toplulukları, [mezhepler] ve tarikatlar arasında … hakikati yalnızca nerede bulacaklarını bilmedikleri için bunu öğrenmeleri engellenen pek çok insan vardır.” 19 Işığı havaya kaldırma ihtiyacı, bütün insanlık tarihinde hiç bu kadar büyük olmamıştır. Ve hakikat hiç bu kadar erişilebilir olmamıştı.
Bir Budist olarak yetişen Jimmy Ton, hayatlarını YouTube’da paylaşan bir aileden etkilenmişti. Onların, İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi’nin üyeleri olduklarını öğrendiğinde, kendi başına sevindirici haberi internet üzerinden çalıştı, Mormon Kitabı’nı cihazındaki uygulamayı kullanarak okudu ve yüksek okulda görevliler ile görüştükten sonra vaftiz oldu. 20 Yaşlı Ton şimdi tam zamanlı bir görevli.
Peygamberimizden bir alıntı yapmak gerekirse, o ve dünyanın dört bir tarafındaki görevli kardeşleri, Rab’bin taburudurlar. 21 Görevliler dünyanın gidişatını tersine çeviriyorlar. Anketler Z Kuşağı’nın Tanrı’dan uzaklaştığını bildirirken, 22 bizim genç asker 23 yaşlılarımız ve kızkardeşlerimiz insanları Tanrı’ya doğru döndürmektedirler. Ve Kilise’nin giderek artan sayıdaki üyeleri, sevindirici haberi paylaşmada görevliler ile birleşiyorlar ve daha fazla arkadaşlarının Mesih’e ve O’nun Kilisesi’ne gelmesine yardım ediyorlar.
Liberya’daki Son Zaman Azizlerimiz, ülkelerinde hizmet eden tam zamanlı görevlilerin olmadığı 10 ay boyunca 507 arkadaşın vaftiz sularına girmelerine yardımcı oldu. Oradaki harika çadır kazığı başkanlarımızdan birisi tam zamanlı görevlilerin dönebileceğini duyduğunda şöyle söyledi: “Ah ne güzel, şimdi onlar bizim işimizde bize yardımcı olabilirler.”
O haklı: İsrail’i bir araya toplamak -yani bu dünyadaki en büyük dava 24 -bizim antlaşma sorumluluğumuzdur. Ve bu zaman bizim zamanımızdır! Bugünkü davetim çok basittir: Sevindirici haberi paylaşın. Kendiniz olun ve ışığı havaya kaldırın. Göklerin yardımı için dua edin ve ruhsal telkinleri takip edin. Hayatınızı normal ve doğal olarak paylaşın ve başka bir kişiyi gelip görmesi, gelip yardım etmesi ve gelip ait olması için davet edin. 25 Ve sonra, siz ve sevdikleriniz vaat edilen nimetleri alırken sevinç duyun.
Biliyorum ki, bu sevindirici haber yumuşak huylu olanlara Mesih’te vaaz edilir, yüreği ezik olanların yaraları Mesih’te sarılır, tutsaklara özgür bırakılacakları Mesih’te bildirilir ve yas tutanlara kül yerine çelenk Mesih’te, sadece Mesih’te verilir. 26 Bu nedenle bütün bunların bildirilmesi çok gereklidir! 27
Tanıklık ederim ki, İsa Mesih imanımızın öncüsü ve tamamlayıcısıdır. 28 Sevindirici haberin ışığını havaya kaldırırken inancımızı göstermemiz, her ne kadar kusurlu olsa da, O tamamlayacak ve yerine getirecektir. O mucizelerin Tanrısı olduğu için bizim hayatlarımızda ve O’nun bir araya topladığı herkesin hayatlarında mucizeler yaratacaktır. 29 İsa Mesih’in harika adıyla, amin.