Genel Konferans
Sonsuza Dek Mutlu Olmak
Ekim 2022 genel konferansı


13:21

Sonsuza Dek Mutlu Olmak

Sevdiklerimizle gerçek, kalıcı olan sevinç ve sonsuzluk, Tanrı’nın mutluluk planının esas özüdür.

Dostlarım, sevgili erkek kardeşlerim ve kız kardeşlerim, sonsuza dek mutlu olmaya inandığınızı veya inanmak istediğinizi hatırlıyor musunuz?

Daha sonra hayat kendi bildiğini okur. “Büyürüz.” İlişkiler karmaşıklaşır. Bu dünya gürültülü, kalabalık, saldırgan, yalanla dolu ve yapmacıktır. Yine de, “yüreğimizin derinliklerinde”1 bir yerde, bir şekilde, sonsuza dek mutlu olmanın gerçek ve mümkün olduğuna inanırız veya inanmak isteriz.

“Sonsuza dek mutlu olmak,” masallardaki hayali bir şey değildir. Sevdiklerimizle gerçek, kalıcı olan sevinç ve sonsuzluk, Tanrı’nın mutluluk planının esas özüdür. O’nun sevgiyle hazırlanmış yolu, sonsuz yolculuğumuzu sonsuza dek mutlu yapabilir.

Kutlayacak ve minnattar olacağımız çok şey var. Yine de hiçbirimiz mükemmel değiliz ve hiçbir aile de mükemmel değildir. İlişkilerimiz sevgiyi, sosyalliği ve bireyselliği içerir, ancak çoğu zaman sürtüşme, incinme, bazen de derin acıları içerir.

“Herkes nasıl Adem’de ölüyorsa, herkes Mesih’te yaşama kavuşacaktır.”2 İsa Mesih’te hayat dolu olmak, ölümsüzlüğü, yani O’nun bizim fiziksel dirilişimize ilişkin armağanını içerir. İman ve itaatle yaşarken, Mesih’te hayat dolu olmak, Tanrı ve sevdiklerimizle birlikte neşeyle dolu sonsuz hayatı da içerebilir.

Rab’bin peygamberi dikkat çekici bir şekilde, daha fazla yerde bize yakınlaşan kutsal tapınak törenleri ve antlaşmaların aracılığı dahil olmak üzere, bizi Kurtarıcımız’a yaklaştırıyor. Zaman ve sonsuzluk içinde, birbirimizle ve ailelerimizle yeni ruhsal anlayış, sevgi, tövbe ve bağışlamayı keşfetmek için derin bir fırsata ve armağana sahibiz.

Nesiller arası çatışmayı bile iyileştirerek aileleri birleştiren İsa Mesih hakkında arkadaşlarım tarafından anlatılan iki kutsal, olağan dışı doğrudan manevi tecrübeleri onların izniyle paylaşıyorum.3 “Evrensel ve sonsuz,”4 “ölümün bağlarından daha güçlü”5 olan İsa Mesih’in Kefareti, geçmişimize huzur ve geleceğimize umut getirmemize yardımcı olabilir.

Arkadaşım ve kocası, İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi’ne katıldıklarında, aile ilişkilerinin “ölümün onları ayırana kadar” olması gerekmediğini sevinçle öğrendiler. Rab’bin evinde aileler sonsuza kadar birleştirilebilir (mühürlenebilir).

Ama arkadaşım babasına mühürlenmek istemiyordu. “Annem için iyi bir koca değildi. Çocuklarına karşı iyi bir baba değildi” dedi. “Babam beklemek zorunda kalacak. Onun tapınak işini yapmak ve sonsuza dek onunla mühürlenmek gibi bir arzum yok.”

Bir yıl boyunca oruç tuttu, dua etti, Rab ile babası hakkında çok konuştu. Sonunda hazırdı. Babasının tapınak işi tamamlandı. Daha sonra o şöyle dedi, “Babam uykumda bana bir rüyada göründü, komple beyazlar içindeydi. O değişmişti. O şöyle dedi, ‘Bana bak. Ben temizim. Tapınakta benim adıma bu işi yaptığın için teşekkür ederim.” Babası, “Kalk ve tapınağa geri dön; kardeşin vaftiz edilmeyi bekliyor” diye ekledi.

Arkadaşım şöyle diyor, “Atalarım ve benden önce vefat edenler sabırsızlıkla kendi işlemlerinin yapılmasını bekliyorlar.”

“Bana göre,” diyor arkadaşım, “tapınaklar şifa, öğrenme ve İsa Mesih’in Kefareti’ni kabul etme yeridir.”

İkinci tecrübe. Başka bir arkadaşım kendi aile tarihini özenle araştırıyordu. Büyük dedesinin kimliğini belirlemek istedi.

Bir sabah erkenden, arkadaşım, odasında bir kişinin ruhsal varlığını hissettiğini söyledi. Bu adam, ailesi tarafından bulunmak ve tanınmak istiyordu. Bu adam, şimdi tövbe ettiği bir hatadan dolayı pişmanlık duyuyordu. Bu adam, arkadaşımın büyük dedesi olduğunu düşündüğü kişiyle arkadaşımın DNA bağlantısı olmadığını fark etmesine yardımcı oldu. “Başka bir deyişle,” dedi arkadaşım, “büyük dedemi keşfetmiştim ve aile kayıtlarımızda büyük dedemiz olduğu söylenen kişi olmadığını öğrendim.”

Aile ilişkileri netleşti; arkadaşım, “Kendimi özgür, huzurlu hissediyorum. Ailemin kim olduğunu bilmek her şeyi değiştiriyor” dedi. Arkadaşım düşüncelerini şöyle ifade etti, “Bükülmüş bir dal, kötü bir ağaç anlamına gelmez. Bu dünyaya nasıl geldiğimiz, burayı terk ederken kim olduğumuzdan daha az önemlidir.”

Kutsal yazılar ve ruhlar aleminde yaşayanlar da dahil olmak üzere kişisel şifa ve huzurla ilgili kutsal tecrübeler, beş öğretisel ilkenin altını çizer.

Birincisi: Tanrı’nın fidye ile kurtuluş ve mutluluk planının merkezinde yer alan İsa Mesih, Kefareti aracılığıyla, ruhumuzun ve bedenimizin, “bir daha asla ayrılmamak üzere birleşeceğini, böylece [bizlerin] tam bir sevince kavuşabileceğini” vaat eder.6

İkincisi: Kefaret -Mesih’te bir olmak- biz iman ettikçe ve tövbeye yaraşır meyveler verdikçe gelir.7 Ölümlülükte olduğu gibi ölümsüzlükte de böyledir. Tapınak kutsal törenleri, bizi veya ruhlar alemindekileri kendi başına değiştirmez. Ancak bu ilahi kutsal törenler, Rab’le ve birbirimizle uyum sağlayabilecek olan, O’nunla yapılan kutsallaştırıcı antlaşmaları mümkün kılar.

İsa Mesih’in lütfunu ve bizim için bağışlamasını hissettikçe sevincimiz tamamlanır. Ve O’nun lütfunun ve bağışlayıcılığının mucizesini birbirimize sunduğumuzda, aldığımız merhamet ve sunduğumuz merhamet, hayatın adaletsizliklerini adil hale getirmeye yardımcı olabilir.8

Üçüncüsü: Tanrı bizi çok iyi bilir ve çok sever. “Tanrı alaya alınmaz”9 ve O aldatılamaz. O, kusursuz bir merhamet ve adaletle, alçakgönüllü olanları ve pişman olanları sevgi dolu kollarıyla kuşatır.

Kirtland Tapınağı’nda, Peygamber Joseph Smith, kardeşi Alvin’in göksel krallıkta kurtulmuş olduğunu bir görümde gördü. Peygamber Joseph hayretler içinde kaldı, çünkü Alvin, vaftizin kurtarıcı kutsal törenini almadan önce ölmüştü.10 Rab teselli edici bir şekilde nedenini açıkladı: Rab, “[bizi] kendi [işlerimize] göre, [kalplerimizin] arzusuna göre [yargılayacaktır].”11 Ruhlarımız, işlerimize ve arzularımıza tanıklık eder.

Şükürler olsun ki, “tövbe eden [diriler ve] ölüler, Tanrı’nın evinin ve Mesih’in Kefareti’nin kutsal törenlerine itaat ederek fidye ile kurtarılacaktır.”12 Ruhlar aleminde günah ve suç içinde olanların bile tövbe etme fırsatı vardır.13

Buna karşılık, kasıtlı olarak kötülüğü seçenler, tövbeyi bilinçli olarak erteleyenler veya kolay tövbe etmeyi önceden planlayarak veya bilerek herhangi bir şekilde emirleri çiğneyenler, Tanrı tarafından ve “açıkça hatırladıkları bütün suçları” tarafından yargılanacaklardır”.14 Cumartesi günü bilerek günah işledikten sonra, pazar günü Rab’bin sofrasından yiyip içtiğimizde otomatik olarak bağışlanma bekleyemeyiz. Ruh’u izlemenin, görev standartlarına veya emirlere itaat etmek zorunda kalmamak anlamına geldiğini söyleyen görevliler veya başkalarına sesleniyorum, lütfen görev standartlarına ve emirlere itaat etmenin Ruh’u davet ettiğini hatırlayın. Hiçbirimiz tövbe etmeyi ertelememeliyiz. Tövbenin nimetleri, tövbe etmeye başladığımız zaman başlar.

Dördüncüsü: Rab bize, başkalarının ihtiyaç duyduğu ancak kendileri için yapamayacakları tapınak kutsal törenleri vekaleten sunarken, O’na daha çok benzememiz için ilahi fırsatlar verir. “Siyon Dağı’nda … kurtarıcılar” olduğumuzda daha eksiksiz15 ve mükemmel hale geliriz.16 Biz başkalarına hizmet ederken, Vaadin Kutsal Ruhu kutsal törenleri onaylayabilir ve hem vereni hem de alan kişiyi kutsallaştırabilir. Hem veren hem de alan kişi, zaman içinde İbrahim, İshak ve Yakup’a vaat edilen kutsamaları alarak dönüştürücü antlaşmalar yapabilir ve bunları derinleştirebilir.

Son olarak, beşincisi: Altın Kural’ın17 öğrettiği gibi, tövbe ve bağışlamadaki kutsallaştırıcı simetri, her birimizi, ihtiyaç duyduğumuz ve arzuladığımız şeyleri başkalarına sunmaya davet eder.

Bazen bir başkasını affetme isteğimiz hem onların hem de bizim tövbe edebileceğimize ve affedilebileceğimize inanmamızı sağlar. Bazen tövbe etme isteği ve bağışlama yeteneği farklı zamanlarda ortaya çıkar. Kurtarıcımız, Tanrı ile olan Arabulucumuz’dur, fakat aynı zamanda, O’na geldiğimizde bizi kendimize ve birbirimize getirmemize de yardım eder. Özellikle acılar ve üzüntüler derin olduğunda, ilişkilerimizi onarmak ve yüreklerimizi iyileştirmek, tek başımıza bizim için zor, belki de imkansızdır. Ama cennet bize ne zaman bir yere tutunacağımızı ve nasıl bırakacağımızı bilmemiz için, bize kendi gücümüzün ötesinde bir güç ve bilgelik verebilir.

Yalnız olmadığımızı anladığımızda kendimizi daha az yalnız hissederiz. Kurtarıcımız her zaman anlar.18 Kurtarıcımız’ın yardımıyla gururumuzu, acılarımızı, günahlarımızı Tanrı’ya teslim edebiliriz. Başlarken nasıl hissedersek hissedelim, ilişkilerimizi bir bütün haline getirmesi için O’na güvendikçe daha bütün oluruz.

Mükemmel bir şekilde gören ve anlayan Rab, kimi isterse affeder, ama biz (kusurlu olanlar) bütün insanları affetmek zorundayız. Kurtarıcımız’a yaklaştıkça kendimize daha az odaklanırız. Daha az yargılar ve daha çok affederiz. O’nun erdemlerine, merhametine ve lütfuna19 güvenmek, bizi çekişme, öfke, istismar, terk edilme, adaletsizlik ve ölümlü bir dünyada bazen fiziksel bir bedenle gelen fiziksel ve zihinsel zorluklardan kurtarabilir. Sonsuza dek mutlu olmak, her ilişkinin sonsuza kadar mutlu olacağı anlamına gelmez. Ancak şeytanın bağlı olacağı bin yıllık milenyum20, sonsuzluk için hazırlıklarımızı yaparken bize sevmek, anlamak ve işleri yoluna koymak için gerekli olan zamanı ve sürpriz yolları sağlayabilir.

Cennetin sosyal ilişkilerini birbirimizde buluruz.21 Tanrı’nın işi ve görkemi, sonsuza dek olan mutluluğu gerçekleştirmektir.22 Sonsuz yaşam ve yücelme, Tanrı’yı ve İsa Mesih’i tanımaktır, böylece ilahi güç aracılığıyla, Onlar’ın olduğu yerde biz de olacağız.23

Sevgili kardeşlerim, Cennetteki Babamız Tanrı ve O’nun Sevgili Oğlu yaşıyor. Onlar her soya ve her dile ve her birimize huzur, sevinç ve şifa sunuyorlar. Rab’bin peygamberi doğru yolu gösteriyor. Son zaman vahiyleri devam ediyor. Rab’bin kutsal evinde, kalplerimizi Mesih benzeri şefkat, hakikat ve merhametle tüm kuşaklarımızla birleştirirken, bu zamanda ve sonsuzlukta, sonsuza dek mutlu bir şekilde, Kurtarıcımız’a daha da yaklaşalım ve O da bizi Tanrı’ya ve birbirimize yakınlaştırsın. İsa Mesih’in sayesinde, bu mümkündür; İsa Mesih’in sayesinde, bu doğrudur. İsa Mesih’in kutsal adıyla bu şekilde tanıklık ederim, amin.