Birinci Başkanlık Mesajı, Temmuz 2010
Gerçek Arkadaş
Kurtarıcının bize verebileceği en büyük övgülerden biri bizi “arkadaşlarım” diye çağırmasıdır. O’nun Cennetteki Babasının çocuklarının hepsini mükemmel bir sevgi ile sevdiğini biliyoruz. Buna rağmen O, kendisi ile birlikte hizmet eden ve sadık olanlar için özel bir unvanı saklamıştır. Öğreti ve Antlaşmalar’ın 84’üncü bölümündeki sözleri hatırlıyorsunuzdur: “Ve tekrar siz arkadaşlarıma söylüyorum, çünkü bu zamandan itibaren sizlere arkadaşlarım diye hitap edeceğim, size şu emri vermem uygundur ki eski günlerde sevindirici haberi kudretimle vaaz etmek için yolculuk ederken beraber olduğum arkadaşlarım gibi olun” (Ö&A 84:77).
Onun adına başkalarına hizmet verirken onun arkadaşları oluruz. Olmak istediğimiz arkadaşlık örneğinin mükemmel örneği O’dur. O’nun tek istediği şey Cennetteki Babasının çocuklarının iyiliğidir. Onların mutluluğu Kendi mutluluğudur. Onların üzüntüsü kendi üzüntüsüdür, çünkü onların bütün günahlarının bedelini ödemiştir, bütün kusurlarını kendi üzerine almıştır, bütün dertlerini üstlenmiştir ve bütün özlemlerini hissetmiştir. O’nu motive eden gerekçeler paktır. O bunu kendisini tanıtmak için değil, her şeyde Cennetteki Babası’nı yüceltmek için yapar. Mükemmel arkadaş, İsa Mesih, başkalarına mutluluk sunarken tamamen özverilidir.
Vaftiz antlaşmaları yapan her birimiz başkalarının yükünü taşıyan Kurtarıcımız gibi O’nun sergilediği örneği izlemeye söz vermiştir (bkz. Mosiya 18:8).
Önümüzdeki birkaç gün içinde O’nun adına arkadaş olmak için birçok fırsatınız olacaktır. Bu fırsat tozlu bir yolda yürürken gelebilir. Trende otururken olabilir. Kilise toplantılarında oturacak bir yer bulmaya çalışırken olabilir. Dikkat ederseniz, birisinin ağır bir yük taşıdığını göreceksiniz. Bu üzüntülerin veya yalnızlığın ya da dargınlığın bir yükü olabilir. Bunu ancak Kutsal Ruh’un size insanların yüreklerini görecek gözler vermesi için Tanrı’ya dua ettiğinizde ve aşağı sarkan elleri kaldırmaya söz verdiğinizde görebilirsiniz.
Dualarınızın cevabı yıllardır yüzünü görmediğiniz eski bir arkadaşınız olabilir; bir anda onun ihtiyaçları aklınıza gelip yüreğinize takılır ve onun ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarınız gibi görürsünüz. Bu benim başıma geldi. Eski arkadaşlarım yıllardır, çok uzaklardan yükümün ağırlığını kendilerine sadece Tanrı’nın bildirebileceği zamanlarda ellerini uzatıp bana cesaret verdiler.
Tanrı’nın yaşayan peygamberleri bizden Kilise’ye yeni katılanların sadık arkadaşları olmamızı ve yanlış yöne sürüklenenleri kurtarmamızı istemiştir. Bunu yapabiliriz ve bunu her zaman Kurtarıcımızı hatırlarsak yaparız. Yardım elimizi uzattığımızda ve birisinin yükünü kaldırdığımızda, O da bizimle birlikte elini uzatır. O bizi ihtiyacı olanlara yönlendirecektir. Bizi onların hissettiklerini hissetmemiz için kutsayacaktır. Onlara hizmet etmek için emeklerimizi sürdürürsek, O’nun onlar için duyduğu sevgi armağanı bize giderek daha çok verilecektir. Bu da bize bağlılıkla elimizi yeniden ve yeniden uzatmak için güç ve cesaret verecektir.
Ve zamanı geldiğinde, sonsuzlukta, O’nun sadık arkadaşlarının yanına buyur edilmenin sevincini yaşayacağız. Hepimizin ve hizmet edeceğimiz herkesin bu nimete kavuşmasını diliyorum.
© 2010 Intellectual Reserve, Inc. Her hakkı saklıdır. Almanya’da basılmıştır. İngilizce onayı: 6/09. Tercüme onayı: 6/09. First Presidency Message, July 2010 sayısının tercümesidir. Turkish. 09367 186