Yaralı
O’nun zamanında ve O’nun yolunda, ruhlarımızın Şifacısı tüm yaralarınızı iyileştirecektir.
22 Mart 2016’da, sabah saat sekizden biraz önce, Brüksel Havaalanında iki terörist bombası patladı. Yaşlı Richard Norby, Yaşlı Mason Wells ve Yaşlı Joseph Empey, Cleveland- Ohio’daki görev bölgesine olan uçuşu için Kızkardeş Fanny Clain’i havaalanına götürmüştü. Otuz iki kişi hayatını kaybetti ve bütün görevliler yaralandı.
En ağır yaralanan kişi, eşi Kızkardeş Pam Norby ile birlikte hizmet eden 66 yaşındaki Yaşlı Richard Norby’di.
Yaşlı Norby, o anı şöyle dile getiriyor:
“Anında, ne olduğunu fark ettim.
“Emniyet için koşmaya çalıştım, ama hemen yere düştüm. … Sol bacağımın ağır yaralandığını görebiliyordum. Her iki elimden sarkan neredeyse örümcek ağı türünde is karasını fark ettim. Bunu hafifçe çekiştirdim, ama is olmadığını, cildimin yanmış olduğunu fark ettim. Beyaz gömleğim, sırtımdaki yaralanmadan dolayı kırmızıya dönüyordu.
“Az önce olanların zihnimi doldurduğunun bilincine varırken, şu çok güçlü düşünce bana geldi, … Kurtarıcı nerede olduğumu, az önce ne olduğunu biliyordu ve o anda [ne] yaşadığımı biliyordu.”1
Richard Norby ve karısı Pam’i zor günler bekliyordu. Uyarılmış komaya yatırıldı ve bunu ameliyatlar, enfeksiyonlar ve büyük bir belirsizlik takip etti.
Richard Norby yaşadı, ama hayatı asla eskisi gibi olmayacaktı. İki buçuk yıl sonra, yaraları hala iyileşiyor; bacağının eksik olan kısmına bir destek yerleştirildi; her adımı, Brüksel Havaalanı’ndaki o anın öncesinden farklı.
Neden bu, Richard ve Pam Norby’nin başına geldi?2 Antlaşmalarına sadıktılar, daha önce Fildişi Sahilleri’nde bir görev bölgesinde hizmet etmiş ve harika bir aile yetiştirmişlerdi. Birisi anlaşılabilir bir şekilde diyebilir ki: “Bu haksızlık! Bu hiç doğru değil! Onlar, İsa Mesih’in sevindirici haberi için hayatlarını feda ediyorlardı; bu nasıl olabilirdi?”
Detaylar farklı da olsa, trajediler, beklenmedik imtihanlar ve denenmeler, hem fiziksel hem de ruhsal olarak her birimize gelir. Bu bizim de hikayemizdir. Fani dünya budur.
Konferansın bu oturumundaki konuşmacıları bu sabah düşünürken, ikisinin çocuklarının ve üçünün torunlarının beklenmedik bir şekilde cennetteki evlerine dönmüş olduklarının farkına vardım. Hiç kimse hastalıktan ve üzüntüden esirgenmedi ve hatta bu hafta hepimizin sevdiği yeryüzünde bir melek olan Kızkardeş Barbara Ballard perdenin diğer tarafına geçti. Başkan Ballard’ın bugünkü tanıklığını asla unutmayacağız.
Mutluluğu arıyoruz. Huzuru arzu ediyoruz. Sevgiyi umut ediyoruz. Ve Rab, nimetlerini inanılmaz bir bolluk ile bize döküyor. Ama neşe ve mutlulukla iç içe karışmış olan bir şey kesin: ruhunuzun yaralandığı anlar, saatler, günler, bazen yıllar olacak.
Kutsal yazılar, acıyı ve tatlıyı3 tadacağımızı ve “her şeyin bir zıttı”4olacağını öğretir. İsa şöyle der, “[Babanız] güneşini hem kötülerin hem iyilerin üzerine doğdurur; yağmurunu hem doğruların hem eğrilerin üzerine yağdırır.”5
Ruhun yaraları, zengine veya fakire, bir kültüre, bir ulusa veya bir nesle özgü değildir. Onlar herkese gelir ve bu ölümlü deneyimlerden edindiğimiz öğrenmenin bir parçasıdırlar.
Bugünkü mesajım özellikle, Tanrı’nın emirlerini yerine getiren, Tanrı’ya verdiği sözleri tutan ve aynı Norbyler gibi veya bu büyük topluluktaki diğer erkekler, kadınlar ve çocuklar gibi, beklenmedik ve sancılı denenmeler ve zorluklarla karşı karşıya kalanlar içindir.
Yaralarımız doğal bir felaketten ya da talihsiz bir kazadan gelebilir. Doğru bir eş ve çocuklar için hayatı alt üst eden sadakatsiz bir koca ya da hanımdan gelebilir. Yaralar, depresyonun karanlığından ve kasvetinden, beklenmedik bir hastalıktan, sevdiğiniz birisinin acı çekmesinden veya erken ölümünden, inancını reddeden bir aile üyesine olan üzüntüden, koşulların ebedi bir arkadaşı getirmediği yalnızlıktan veya “gözün göremediği” yüzlerce başka cesaret kırıcı, acı verici çilelerden gelebilir.6
Her birimiz bu zorlukların hayatın bir parçası olduğunu anlıyoruz, ama bize şahsen geldiklerinde soluğumuzu kesebiliyorlar. Paniğe kapılmadan hazır olmalıyız. Havari Petrus şöyle dedi, “Sınanmanız için size giydirilen ateşten gömleği, size garip bir şey oluyormuş gibi yadırgamayın.”7 Mutluluğun ve neşenin parlak renkleriyle birlikte, daha koyu renkli denenme ve trajedi iplikleri, Babamız’ın planının kumaşına derinden örülür. Bu mücadeleler zor olsa da, çoğu kez bizim en büyük öğretmenlerimiz olur.8
Helaman’ın 2060 genç askerinin mucizevi hikayesini anlatırken, şu kutsal yazıyı çok severiz: “Tanrı’nın iyiliği sayesinde onlardan bir kişinin bile can vermemesi bizi çok şaşırttı, bütün ordumuzu da sevince boğdu.”
Fakat cümle devam ediyor: “Evet ve aralarında çok yara almayan bir kişi bile yoktu.”9 2,060 kişinin her biri çok sayıda yara aldı ve her birimiz bu hayat savaşında gerek fiziksel olarak, gerek ruhsal olarak, gerekse her iki şekilde yaralanacağız.
Asla vazgeçmeyin, buna karşın ruhunuzun yaraları ne kadar derin olursa olsun, yaraların kaynağı ne olursa olsun, nerede ya da ne zaman olmuş olurlarsa olsun ve ne kadar kısa ya da ne kadar uzun sürerse sürsün, ruhsal olarak mahvolmanız gerekmez. Ruhsal olarak hayatta kalmanız, inancınız içinde yaşamanız ve büyümeniz ve Tanrı’ya güvenmeniz gereklidir.
Tanrı, ruhlarımızı O’ndan bağımsız olmamız için yaratmadı. Rabbimiz ve Kurtarıcımız İsa Mesih, Kefaret’inin haddi hesabı olmayan armağanıyla, bizi sadece ölümden kurtarmaz, tövbe aracılığıyla günahlarımız için bize bağışlama teklif eder, aynı zamanda yaralı ruhlarımızın keder ve acılarından bizi kurtarmak için hazır durur.10
Kurtarıcı İyi Samiriyelimiz’dir,11“yüreği ezik olanların yaralarını sarmak için” gönderildi.12 Diğerleri bizim yanımızdan geçip gittiği zaman O bize gelir. Merhametle O, şifalı balsamını yaralarımıza sürer ve yaralarımızı sarar. O, bizi taşır. O, bize göz kulak olur. O bizi, “Bana gelin … ve ben de [sizi] iyileştireceğim” diye davet eder.13
“Ve [İsa], … her çeşit ağrılara, sıkıntılara ve ayartmalara [katlanarak]; … bunu … halkının ağrılarını ve hastalıklarını kendi üzerine almak için yapacaktır … [merhametle zayıflıklarımızı] üzerine alacaktır.14
Gelin, yüreği yananlar, nerede güçsüz düştüyseniz;
Merhamet koltuğuna gelin, tutkuyla diz çökün.
Yaralı kalplerinizi buraya getirin; çektiğiniz ıstırapları burada anlatın.
Cennetin iyileştiremeyeceği hiç bir keder yeryüzünde yoktur.15
Çok acı çektiği anda, Rab, Peygamber Joseph’a “Bütün bunlar sana tecrübe kazandıracak ve senin iyiliğin için olacaktır“ dedi.16 Sancılı yaralar nasıl bizim iyiliğimiz için olabilir? Dünyevi denenmelerin eritme kabında, bizler sabırla kımıldamadan durursak, Kurtarıcı’nın iyileştirici gücü ışık, anlayış, huzur ve umut getirir.17
Tüm kalbinizle dua edin. İsa Mesih’e olan inancınızı, O’nun gerçekliğiyle, O’nun lütfuyla güçlendirin. Onun şu sözlerine sarılın: “Lütfum sana yeter. Çünkü gücüm, güçsüzlükte tamamlanır.”18
Unutmayın, tövbe güçlü bir ruhsal ilaçtır.19 Emirleri tutun ve Tesellici’ye layık olun ve Kurtarıcı’nın verdiği şu sözü hatırlayın, “Sizi öksüz bırakmayacağım, size geri döneceğim.”20
Tapınağın huzuru, yaralı ruh için teselli edici bir merhemdir. Rab’bin evine, aile isimlerinizle mümkün olduğunca sık geri dönün. Tapınak, ölümlü hayattaki bu kısa anımızı sonsuzluğun geniş ekranına yansıtır.21
Ölümlülük öncesi durumunuzda liyakatinizi kanıtladığınızı hatırlayarak geriye bakın. Siz Tanrı’nın cesur bir çocuğusunuz ve Onun yardımı ile bu düşmüş dünyanın mücadelelerinde zafer kazanabilirsiniz. Bunu daha önce yaptınız ve tekrar yapabilirsiniz.
İleriye bakın. Sıkıntılarınız ve kederleriniz çok gerçek, ama sonsuza dek sürmeyecektir.22 Karanlık geceniz geçecek. Güneş tekrar doğacak.
Norbyler bana şöyle dedi, “Hayal kırıklığı zaman zaman ziyarete geliyor ama kalmasına asla izin verilmiyor.”23 Havari Pavlus şöyle dedi, “Sıkıştırılmışız … ama ezilmiş değiliz; şaşırmışız, ama çaresiz değiliz; kovalanıyoruz, ama terk edilmiş değiliz; yere yıkılmışız, ama yok olmuş değiliz.”24 Yorgunluktan tükenmiş olabilirsiniz, ama asla pes etmeyin.25
Kendi acı veren yaralarınıza rağmen, doğal olarak diğer insanlara ulaşacaksınız ve Kurtarıcı’nın şu vaadine güveneceksiniz: “Canını benim uğruma yitiren onu kurtaracaktır.”26 Başkalarının yaralarını tedavi eden yaralılar, Tanrı’nın yeryüzündeki melekleridir.
Sadece birkaç dakika sonra, İsa Mesih’e olan sarsılmaz inancı olan bir adamı, umudun ve huzurun adamını, ruhun yaralarından esirgenmemiş ama Tanrı tarafından sevilen, sevgili peygamberimiz Başkan Russell M. Nelson’ı dinleyeceğiz.
1995’te bir çocuk bekleyen kızı Emily’e kanser teşhisi konuldu. Bebeği sağlıklı doğduğu için umutlu ve mutlu günler bekleniyordu. Fakat kanser geri döndü ve çok sevdikleri Emily, 37. doğum gününden sadece iki hafta sonra, sevgi dolu kocasını ve beş küçük çocuğunu bırakarak bu hayattan göçüp gitti.
Vefatından kısa bir süre sonra genel konferansta, Yaşlı Nelson şunları söyledi: “Keder gözyaşlarım, kızımız için daha fazlasını yapabilmiş olma dilekleriyle birlikte aktı. … Diriltme gücüne sahip olsaydım, onu geri getirmek için ayartılmış olurdum. … [Ama] İsa Mesih, bu anahtarlara sahip ve onları Emily için … ve tüm insanlar için Kendi zamanında kullanacak.”27
Geçen ay, Porto Riko’daki Azizleri ziyaret ederken ve geçen yılki yıkıcı kasırgayı anımsarken, Başkan Nelson sevgi ve şefkatle konuştu:
“[Bu], hayatın bir parçası. İşte bu yüzden buradayız. Bir vücuda sahip olmak, denenmek ve imtihan edilmek için buradayız. Bu imtihanların bazıları fiziksel; bazıları ruhsaldır ve sizin buradaki denenmeleriniz hem fiziksel hem de ruhsal olmuştur.”28
“Siz vazgeçmediniz. Sizinle [çok] gurur duyuyoruz. Sadık Azizler çok şey kaybettiniz, ama her şeye rağmen, Rab İsa Mesih’e olan inancınızı geliştirdiniz.”29
“Tanrı’nın emirlerini tutarak, en kötü koşullarımızın ortasında bile sevinç bulabiliriz.”30
Kardeşlerim, size söz veriyorum ki, Rab İsa Mesih’e olan inancınızı arttırmak size daha fazla güç ve daha fazla umut getirecektir. Siz doğrular için, O’nun zamanında ve O’nun yolunda, ruhlarımızın Şifacısı tüm yaralarınızı iyileştirecektir.31 Hiçbir adaletsizlik, zulüm, denenme, ıstırap, acı, -yara ne kadar derin, ne kadar geniş, ne kadar acı verici olsa da- açık kolları ve yaralı elleriyle bizi O’nun huzuruna geri götürecek olan O’nun tesellisi, huzuru ve kalıcı umudundan yoksun bırakılmayacaktır. O gün, Havari Yuhanna tanıklık ediyor, “büyük sıkıntıdan geçip gelen”32 doğrular “beyaz kaftanlarıyla dizili …Tanrı’nın tahtı önünde” duracaklar. Kuzu “[onların arasında yaşayacak] … ve Tanrı onların gözlerinden bütün yaşları silecek”.33 Bu gün gelecek. İsa Mesih’in kutsal adıyla tanıklık ederim, amin.