2010–2019
Gelin, Siz Tanrı’nın Oğulları
Nisan 2013


19:25

Siz Tanrı’nın Oğulları, Hepiniz Gelin

Dilerim her birimiz kutsal yazıları gayretle inceler, hayatımızı amaçlar edinerek planlar, hakikati tanıklığımızla öğretir, Rab’be sevgiyle hizmet ederiz.

Her sene iki defa bu harika Konferans Merkezi bize sanki ikna edici sesiyle “Rahipliği almış siz Tanrı’nın oğulları hepiniz buraya gelin,”1 diyor. Kilise’nin genel rahiplik toplantısına yayılan özel bir hava var.

Bu akşam bütün dünyada Rab’bin görevlileri olarak O’na hizmet eden rahipliğe sahip binlerce kişi var. Bu sabahki mesajımda daha önce belirttiğim gibi, şu anda görev sahasında bulunan 65.000’den fazla görevlimiz var ve görevli eğitim merkezine girmeyi bekleyen ya da başvuruları şu anda işlemde olan binlerce kişi daha var. Hizmet etme konusunda istekli ve heyecanlı olanları seviyor ve takdir ediyoruz.

Kutsal yazıların içerdiği gibi hiçbir şey, dirilmiş Rab’bin Galile’de onbir öğrenciye göründüğünde verdiğinden daha uygun bir bildiriyi, daha bağlayıcı bir sorumluluğu, daha açık bir emri içermez. O dedi ki:

“Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin; onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un adıyla vaftiz edin;

“Size buyurduğum her şeye uymayı onlara öğretin. İşte ben, dünyanın sonuna dek her an sizinle birlikteyim.”2

Görkemli sözüyle beraber bu ilahi emir, bugün de İsa’nın dünyada olduğu zamandaki gibi bizim pusulamızdır. Görevlilik işi İsa Mesih’in Son Zaman Azizler Kilisesi’nin tanımlayıcı bir öğesidir. Hep böyle oldu, hep böyle olacaktır. Peygamber Joseph Smith’in bildirdiği gibi, “Söylenen onca şeyden sonra, en büyük ve en önemli vazifemiz Sevindirici Haber’i vaaz etmektir.”3

İki kısa yıl içerisinde, şu anda Tanrı’nın kraliyet ordusunda hizmet eden tam zamanlı görevlilerin hepsi işlerini tamamlamış ve evlerine ve sevdiklerine dönmüş olacaklar. Yaşlılar adına, onların yerini alacak olanlar bu akşam Kilise’nin Harun Rahipliği arasında bulunmaktadır. Genç beyler, çağrıya cevap vermeye hazır mısınız? Çalışmaya istekli misiniz? Hizmet etmeye hazırlıklı mısınız?

En iyimser görüşle, görevli işi kişinin yaşam şeklini değiştirip kesin bir uyum sağlamasını gerektirir. Çok çalışmayı ve sürekli bir bağlılığı, özverili fedakarlığı ve gayretli duayı gerektirir. Sonucunda, adanmış görevli hizmeti ölümlü ve ebedi hayat boyunca süren sonsuz sevincin ödülünü verir.

Bizim görevimiz Rab’bin bağında daha yararlı hizmetkarlar olabilmektir. Yaşımız ne olursa olsun bu hepimiz için geçerlidir ve sadece tam zamanlı görevliler olarak hizmette bulunmaya hazırlananlar için değildir, çünkü Mesih’in sevindirici haberini paylaşma emri her birimize verilmiştir.

Başarımızı sağlayacak bir formül önermek istiyorum: Birincisi; kutsal yazıları gayretle inceleyin; ikincisi, hayatınızı amaçlar edinerek planlayın (şunu da eklemek istiyorum ki yaşınız ne olursa olsun hayatınızı planlayın); üçüncüsü, hakikati tanıklığınızla öğretin; ve dördüncüsü, Rab’be sevgiyle hizmet edin.

Şimdi formülün dört kısmını teker teker değerlendirelim.

Birincisi, kutsal yazıları gayretle inceleyin.

Kutsal yazılar Tanrı’ya tanıklık eder ve sonsuz hayatın sözlerini içerir. Mesajımızın temelini oluştururlar.

Kilise müfredatlarının vurgusu, karşılıklı ilişki gayretiyle programlanan ve koordine edilen kutsal yazılardır. Bizler de kutsal yazıları her gün bireysel olarak ve ailelerimizle beraber çalışmaya teşvik ediliriz.

Hayatımızda hemen uygulayabileceğimiz bir kutsal yazı referansı göstermek istiyorum. Mormon Kitabı’nda, Alma’nın 17. bölümünde Alma’nın Mosiya’nın oğullarını bir kere daha görüp hakikatin amacına olan bağlılıklarını fark ettiği andaki sevincini okuyoruz. Burada bize anlatılan şudur: “Onlar gerçeğin bilgisiyle güçlenmişlerdi; çünkü sağlam anlayışlı insanlardı ve Tanrı’nın sözünü bilebilmek için kutsal yazıları gayretle incelemişlerdi.

“Fakat yaptıkları bu kadarla kalmıyordu; onlar kendilerini çok duaya ve oruca adamışlardı; bu yüzden peygamberlik ruhuna ve vahiy ruhuna sahiptiler; ve öğrettikleri zaman Tanrı’nın kuvveti ve yetkisi ile öğrettiler.”4

Kardeşlerim, kutsal yazıları gayretle inceleyin.

Formülümüzdeki ikinci şey: Hayatınızı amaçlar edinerek planlayın.

Belki de hiçbir genç kuşak bugünkü gençlerin karşılaştığı uzun dönemli kararlarla karşılaşmamıştır. Okul, misyon hizmeti ve evlilik için hazırlık yapılmalıdır. Bazıları için askeri hizmet de buna dahil edilebilir.

Misyon hizmeti için hazırlık erken başlar. Ruhsal hazırlığa ek olarak, bilge bir anne baba genç oğluna kendi misyon fonunu başlatabilmesi için gerekli imkanları sağlar. Aynı zamanda yıllar geçtikçe bu çocuk yabancı bir dil öğrenmek konusunda da teşvik edilebilir, böylece gerekli olursa, onun dil becerileri kullanılabilir. En sonunda gözetmenin ve çadır kazığı başkanının genç beyi bir ziyaret için çağırdığı o muhteşem gün gelip çatar. Onun layık olduğu onaylandıktan sonra, görevli tavsiye mektubu tamamlanır.

Başka hiçbir zaman bütün bir aile, dönüş adresi 47 East South Temple, Salt Lake City, Utah olan bir mektup için postacının gelmesini bu kadar heyecanla beklememiştir. Mektup varır; merak doruk noktasındadır; çağrı okunur. Genellikle atandıkları görev sahası evden uzak bir yerdir. Ancak yerin önemi olmaksızın hazır ve itaatkar bir görevlinin cevabı aynıdır: “Hizmet edeceğim.”

Gidiş için hazırlıklar başlar. Genç beyler, umarım anne babalarınızın sizin hizmet edebilmeniz için çok isteyerek yaptıkları fedakarlıkların kıymetini biliyorsunuzdur. Onların çabaları sizi destekleyecek, imanları sizi teşvik edecek, duaları size koruyacaktır. Misyon hizmeti bir aile işidir. Aranızda kıtalar veya okyanuslar olsa da, kalpler birdir.

Kardeşler, hayatlarınızı amaçlar edinerek planladıkça, görevlilik fırsatlarınızın yalnızca resmi bir hizmet çağrısıyla sınırlı olmadığını hatırlayın. Askerlik hizmeti yapanlar için, bu zaman faydalı olacak ve olmalıdır. Her sene askeri üniforma giyen genç beylerimiz rahipliklerini onurlandırarak, Tanrı’nın emirlerine uyarak ve Tanrı’nın ilahi sözlerini başkalarına öğreterek Tanrı’nın krallığına birçok can getiriyorlar.

Resmi eğitim alırken görevli olma ayrıcalığınızı gözden kaçırmayın. Bir Son Zaman Azizi olarak sergilediğiniz örnek davranışlar incelenecek, tartılacak ve çoğu zaman insanlar tarafından taklit edilecektir.

Kardeşler, kaç yaşında olursanız olun, hangi durumda olursanız olun, sizlere hayatınızı amaçlar edinerek planlamanızı nasihat ediyorum.

Şimdi formülümüzdeki üçüncü nokta: Hakikati tanıklığınızla öğretin.

Havari Petrus’un nasihatine uyun, o şunu teşvik etmiştir: “İçinizdeki umudun nedenini soran herkese uygun bir yanıt vermeye her zaman hazır olun.”5 Çekinmeden konuşun ve Tanrı birliğinin gerçek doğası hakkında tanıklık edin. Mormon Kitabı ile ilgili şahitliğinizi bildirin. Kurtuluş planında bulunan görkemli ve harika gerçekleri iletin.

Ben 50 seneyi aşkın bir süre önce Kanada’da bir görev başkanı olarak hizmet ederken, Toronto’nun büyüklüğü karşısında hayrete düşen küçük kırsal bir çevreden gelen genç bir görevli vardı. Cüssesi küçük ama tanıklığı büyüktü. Gelişinden uzun süre geçmeden, yoldaşıyla beraber, Elmer Pollard’ın Oshawa, Ontario, Kanada’daki evini ziyarete gittiler. Ciddi bir kar fırtınasının ortasında evden eve dolaşan genç beyler için üzülen Bay Pollard görevlileri evine çağırmıştı. Görevliler onunla mesajlarını paylaştılar. Pollard ruhu hissetmedi. Zamanı gelince onlardan gitmelerini ve geri gelmemelerini istedi. Ön verandadan çıkan yaşlılara söylediği son sözleri alay doluydu: “Bana gerçekten Joseph Smith’in Tanrı’nın bir peygamberi olduğuna inandığınızı söyleyemezsiniz!”

Kapı kapandı. Yaşlılar yoldan aşağı doğru yürüdüler. Bizim köylü çocuk yoldaşına dönüp: “Yaşlı, Bay Pollard’a cevap vermedik. Bize Joseph Smith’in gerçek bir peygamber olduğuna inanmadığımızı söyledi. Hadi geri dönelim ve onunla tanıklığımızı paylaşalım.” En başta daha deneyimli olan görevli tereddüt etti ama sonunda yoldaşına eşlik etmeyi kabul etti. Biraz önce kovuldukları kapıya geri dönerken kalplerini korku sardı. Kapıyı çalıp Bay Pollard ile yüzleştiler ve işkence gibi gözüken bir an yaşadıktan sonra Ruh’tan gelen bir güç ile bizim deneyimsiz görevlimiz şöyle konuştu: “Bay Pollard, bize Joseph Smith’in gerçekten Tanrı’nın bir peygamberi olduğuna inanmadığımızı söylediniz. Size tanıklık ederim ki Joseph bir peygamberdi. Mormon Kitabını tercüme etti. Tanrı Baba’yı ve Oğlu İsa’yı gördü. Bunu biliyorum.”

Bir süre sonra, Bay Pollard, şimdiki Kardeş Pollard, bir rahiplik toplantısında ayağa kalkarak şunu bildirdi: “O gece uyuyamadım. Kulağımda tekrar tekrar o sözler yankılandı. ‘Joseph Smith Tanrı’nın bir peygamberiydi. Bunu biliyorum. Bunu biliyorum. Bunu biliyorum.’ Ertesi gün görevlileri aradım ve geri dönmelerini istedim. Tanıklıklarıyla beraber mesajları benim ve ailemin hayatını değiştirdi.” Kardeşler, hakikati tanıklığınızla öğretin.

Formülümüzdeki son nokta Rab’be sevgiyle hizmet etmektir. Sevginin yerini alabilecek hiçbir şey yoktur. Başarılı görevliler yoldaşlarını, görev liderlerini ve öğrettikleri değerli kişileri severler. Öğreti ve Antlaşmalar’ın dördüncü bölümünde, Rab hizmet etme işleri için gereken nitelikleri belirtmiştir. Bir kaç ayeti değerlendirelim:

“Ey Tanrı’ya hizmet etme sorumluluğunu üstlenen sizler, son günde Tanrı’nın önünde suçsuz durabilmeniz için O’na bütün yüreğinizle, kudretinizle, aklınızla ve gücünüzle hizmet etmeye dikkat edin…

“Ve iman, umut, ilahi sevgi ve sevgi, Tanrı’nın yüceliğine olan bağlılık ile birlikte, kişiyi bu iş için vasıflı kılar.

“İmanı, erdemi, bilgiyi, ılımlılığı, sabrı, kardeş sevgisini, Tanrı’ya bağlılığı, ilahi sevgiyi, alçakgönüllülüğü, gayretli olmayı hatırlayın.”6

Elbette beni dinleyen sizler kendinize şu soruyu sorabilirsiniz: “Bugün, imanımı, erdemimi, bilgimi, Tanrı’ya bağlılığımı ve sevgimi artırdım mı?”

Evdeki ve dışarıdaki adanmış bağlılığınızla, kurtarmaya yardımcı olduğunuz bu canlar belki de en çok sevdiğiniz insanlar olabilir.

Yıllar önce sevgili arkadaşlarım Craig Sudbury ve annesi Pearl, Craig’in Avustralya Melbourne Misyonu’na gitmesinden önce ofisime geldiler. Craig’in babası Fred Sudbury fark edilir bir şekilde ortada yoktu. Yirmi beş yıl önce, Craig’in annesi Kilise’ye karşı bir sevgisi olmayan ve tabii ki bir üye olmayan Fred ile evlenmişti.

Craig benimle ebeveynlerine karşı olan derin ve daimi sevgisini ve bir gün bir şekilde babasının Ruh tarafından dokunulup kalbini İsa Mesih’in sevindirici haberine açacağına dair umudunu paylaştı. Bu dileğin nasıl yerine getirilmesi gerektiğine dair ilham almak için dua ettim. İlham geldi ve Craig’e dedim ki: “Rab’be tüm kalbinle hizmet et. Kutsal hizmet çağrına sadık ol. Her hafta annene babana bir mektup yaz ve zaman zaman babana şahsi olarak yaz ve onu ne kadar çok sevdiğini bilmesini sağla ve ona neden onun oğlu olduğun için minnettar olduğunu söyle.” Bana teşekkür etti ve annesiyle beraber ofisten ayrıldı.

Craig’in annesini ofisime gelip gözyaşlarıyla dolu şu cümleleri bana söyleyene kadar 18 ay kadar görmedim: “Craig görevi için ayrılalı neredeyse iki sene oldu. Bize her hafta yazmayı asla ihmal etmedi. Geçenlerde, kocam Fred, ilk defa tanıklık toplantısında ayağa kalkarak beni şaşırtarak ve oradaki herkesi şok ederek Kilise’nin üyesi olma kararını verdiğini bildirdi. Beraber Craig’in görevinin sonunda Avustralya’ya gideceğimizi böylece Craig’in tam zamanlı görevli olarak gerçekleştireceği son vaftizin Fred’in vaftizi olacağını belirtti.”

Avustralya’nın uzak bir diyarında, babasına beline kadar suya girmesine yardımcı olan, sağ kolunu havaya kaldırıp şu sözleri tekrar eden Craig Sudbury’nin dimdik durduğu kadar hiçbir görevli dik durmamıştır: “Frederick Charles Sudbury, İsa Mesih’in bana verdiği yetkiye dayanarak, seni Baba’nın ve Oğul’un ve Kutsal Ruh’un adıyla vaftiz ediyorum.”

Sevgi zaferini kazandı. Rab’be sevgiyle hizmet edin.

Kardeşler, umarım hepimiz kutsal yazıları gayretle inceler, hayatımızı amaçlar edinerek planlar, hakikati tanıklığımızla öğretir ve Rab’be sevgiyle hizmet ederiz.

Canlarımızın kusursuz Çobanı, insanlığı fidye ile kurtaran o görevli, bize şu ilahi vaadini vermiştir:

“Eğer öyle olur da bütün hayatın boyunca bu halkı tövbeye çağırmak için çalışır ve bana sadece bir can getirirseniz, onunla Babam’ın krallığındaki sevinciniz ne kadar büyük olacaktır!

“Ve şimdi, eğer sizin sevinciniz bana, Babam’ın krallığına getirdiğiniz bir candan dolayı büyük olacaksa, eğer bana birçok can getirirseniz, sevinciniz ne kadar büyük olacaktır!”7

Bu sözleri konuşan Çobanımız hakkında şahitlik ederim ki: O Tanrı’nın Oğlu, Fidye ile Kurtaranımız ve bizim Kurtarıcımız’dır.

Dua ediyorum ki O’nun, “Ardımdan gelin”8 şeklindeki nazik davetine cevap verebiliriz. O’nun kutsal adıyla -hatta Rab İsa Mesih’in adıyla- amin.