İlahi Doğanız ve Ebedi Kaderiniz
Sizi, hayatlarınızı İsa Mesih’e odaklamaya ve Genç Hanımlar temasındaki temel hakikatleri hatırlamaya davet ediyorum.
Sevgili kızkardeşlerim, burada olduğunuz için teşekkür ederim. Genel konferansın bu kadınlar oturumuna katılmaktan onur duyuyorum. Zaman zaman Genç Hanımlar derslerine katılma ayrıcalığına da sahip oldum. Fakat, bariz olan bir şeyi belirtmeme izin verin, ben genç değilim ve ben bir hanım değilim! Ancak, Genç Hanımlar temasını genç hanımlarla birlikte ezbere okuyabilirsem, kendimi daha az yabancı hissedeceğimi öğrendim. Genç Hanımlar temasında1 öğretilen derin öğreti genç hanımlar için önemlidir, ancak genç hanım olmayan bizler de dahil olmak üzere bu herkes için geçerlidir.
Genç Hanımlar teması şöyle başlar, “Ben, cennetteki anne ve babanın, ilahi bir doğası ve ebedi kaderi olan değerli bir kızıyım.”2 Bu ifade dört önemli hakikati içermektedir. Birincisi, sizler, değerli bir kız evlatsınız. Yaptığınız veya yapmadığınız hiçbir şey bunu değiştiremez. Tanrı sizi seviyor, çünkü siz O’nun ruh kızısınız. Bazen O’nun sevgisini hissedemeyebiliriz, ama bu sevgi her zaman oradadır. Tanrı’nın sevgisi kusursuzdur.3 Bu sevgiyi hissetme yeteneğimiz öyle değildir.
Ruh, Tanrı’nın sevgisini bize iletmede çok önemli bir rol oynamaktadır.4 Fakat, Kutsal Ruh’un etkisi “öfke, nefret,… [veya] korku gibi… tıpkı bir jalapeno biberi yerken bir üzümün lezzetli aromasının tadını çıkarmaya çalışmak gibi… güçlü duygularla belirsizleşebilebilir. … [Bir lezzet] diğerine tamamen baskın çıkar.”5 Günah da dahil olmak üzere6 bizi Kutsal Ruh’tan uzaklaştıran davranışlar, Tanrı’nın bize olan sevgisini algılamamızı zorlaştırır.
Benzer şekilde, diğer şeylerin yanı sıra zorlu koşullar ve fiziksel veya zihinsel hastalıklar, Tanrı’nın sevgisine ilişkin algımızı köreltebilir. Tüm bu durumlarda, güvenilir liderlerin veya profesyonellerin öğütleri genellikle faydalı olabilir. Ayrıca kendimize şu soruyu sorarak Tanrı’nın sevgisine karşı duyarlılığımızı geliştirmeye çalışabiliriz: “Tanrı’ya olan sevgim sürekli mi, yoksa O’nu güzel günlerimde seviyor ve kötü günlerimde o kadar da çok sevmiyor muyum?”
İkinci hakikat, cennette ebeveynlerimizin, bir annemiz ve bir babamızın olduğudur.7 Cennetteki Anne öğretisi vahiy yoluyla gelir ve Son Zaman Azizleri arasında özgün bir inançtır. Başkan Dallin H. Oaks bu hakikatin önemini şöyle açıkladı: “Teolojimiz cennetteki anne ve babayla başlar. En büyük arzumuz onlar gibi olmaktır.”8
Cennetteki Anne hakkında çok az şey açıklanmıştır, ancak bildiğimiz şeyler Sevindirici Haber Kütüphanesi uygulamamızda bulunan bir sevindirici haber konusunda özetlenmektedir.9 Oradakileri okuduktan sonra, konu hakkında benim bildiğim her şeyi siz de bileceksiniz. Keşke daha fazlasını bilseydim. Sizin de hâlâ sorularınız olabilir ve daha fazla yanıt bulmak isteyebilirsiniz. Daha fazla anlayış aramak ruhsal gelişimimizin önemli bir parçasıdır, ancak lütfen dikkatli olun. Akıl, vahiyin yerini alamaz.
Spekülasyon, daha büyük ruhsal bilgiye öncülük etmeyecektir, ama bizim aldanmamıza yol açabilir veya dikkatimizi vahiy edilenlerden saptırabilir.10 Örneğin, Kurtarıcı öğrencilerine şöyle öğretti, “Bu yüzden Baba’ya benim adımla sürekli dua etmelisiniz.”11 Biz bu modeli takip ediyoruz ve ibadetimizi İsa Mesih’in adıyla Cennetteki Babamız’a yapıyoruz ve Cennetteki Anne’ye dua etmiyoruz.12
Tanrı, peygamberleri göreve çağırdığından beri, onlar Tanrı’nın adına konuşma yetkisine sahiptirler. Fakat onlar, [kendi] akıllarının13 uydurduğu öğretileri bildirmezler veya vahiy edilmeyen şeyleri öğretmezler. Moab’ın yararı için İsraillileri lanetlemek üzere rüşvet teklif edilen Eski Antlaşma peygamberi Balam’ın sözlerini düşünün. Balam şöyle dedi, “[Moab’ın kralı] sarayını altınla, gümüşle doldurup bana verse bile, Tanrım Rab’bin buyruğundan öte küçük büyük hiçbir şey yapamam.”14 Son zaman peygamberleri de benzer şekilde kısıtlanmıştır. Tanrı’dan vahiy talep etmek hem küstahlık hem de verimsizdir. Bunun yerine, Rab’bi ve belirlediği araçlarla Kendi hakikatlerini vahiy etmesi için O’nun takvimini bekleriz.15
Genç Hanımlar temasının giriş paragrafındaki üçüncü hakikat, “ilahi bir doğaya” sahip olduğumuzdur. Bu özümüzde kim olduğumuzdur. Bu ruhsal olarak “kalıtsaldır,” cennetteki anne ve babamızdan miras alınmıştır16 ve bizim hiçbir çaba göstermemizi gerektirmez. Kendimizi nasıl tanımlamayı seçersek seçelim, bu bizim en önemli kimliğimizdir. Bu derin hakikati anlamak herkes için ama özellikle geçmişte yalnız bırakılmış, ezilmiş veya boyun eğdirilmiş gruplara mensup bireyler için önemlidir. En önemli kimliğinizin, Tanrı’nın bir çocuğu olarak ilahi doğanızla ilgili olduğunu hatırlayın.
Dördüncü hakikat, “ebedi bir kaderimiz” olduğudur. Böyle bir kader bize dayatılmayacaktır. Ölümden sonra, hak ettiğimizi alacağız ve “[yalnızca] kabul etmeye istekli oldukları[mızın] keyfini yaşa[yacağız].”17 Sonsuz kaderimizin seçimlerimize bağlı olduğunu fark edeceğiz. Bu, kutsal antlaşmalar yapmayı ve onları yerine getirmeyi gerektirir. Bu antlaşma yolu, Mesih’e geldiğimiz yoldur ve mutlak gerçeğe ve ebedi, değişmez yasaya dayanır. Kendi yolumuzu yaratamaz ve Tanrı’nın vaat ettiği sonuçları bekleyemeyiz. Bağlı oldukları ebedi yasalara uymadan18 O’nun kutsamalarını beklemek, yanıltıcı olur, tıpkı sıcak bir sobaya dokunabileceğimizi ve yanmamaya “karar verebileceğimizi” düşünmek gibidir.
Önceden kalp yetmezliği olan hastaları tedavi ettiğimi biliyor olabilirsiniz. Onların aldıkları en iyi sonuçlar, kabul görmüş, kanıta dayalı tedavi planları izlenerek elde edildi. Bazı hastalar bunu bilmelerine rağmen, farklı bir tedavi planı üzerinde tartışmaya çalıştı. Onlar, “Çok fazla ilaç almak istemiyorum” veya “Bu kadar çok takip testinden geçmek istemiyorum” dediler. Tabii ki hastalar kendi kararlarını vermekte özgürdü, ancak ideal tedavi planlarından saptıklarında, sonuçları kötüye gitti. Kalp yetmezliği olan hastalar ikinci sınıf bir yol seçemezler ve daha sonra kötü sonuçlar nedeniyle kardiyologlarını suçlayamazlar.
Aynı şey bizim için de geçerlidir. Cennetteki Baba’nın reçetelendirdiği yol, en iyi ebedi sonuçlara götürür. Seçim yapmakta özgürüz, fakat vahiy edilen yolu takip etmemenin sonuçlarını seçemeyiz.19 Rab şöyle demiştir, “Bir yasayı çiğneyen ve yasaya göre itaat etmeyen, ancak kendi kendine bir yasa olmak isteyen … kişi, ne yasa ile, ne merhamet ile, ne adalet ile ne de yargı ile kutsallaştırılabilir.”20 Cennetteki Baba’nın yolundan sapamayız ve sonra O’nu daha ikinci sınıf sonuçlar için suçlayamayız.
Genç Hanımlar temasının ikinci paragrafı şöyle der: “İsa Mesih’in bir öğrencisi olarak, O’nun gibi olmak için gayret ederim. Ben, kişisel vahiy arar ve buna göre hareket ederim ve O’nun kutsal adıyla başkalarını koruyup kollarım.” İmanla hareket ederek İsa Mesih’e dair bir tanıklık geliştirebiliriz.21 “İsa Mesih’in Tanrı’nın Oğlu olduğunu ve dünyanın günahları için çarmıha gerildiğini bilmek için” bu ruhsal armağanı talep edebiliriz. Ya da kendimiz bilene kadar, bunu bilenlerin sözlerine inanma armağanını22 alabiliriz. Kurtarıcı’nın öğretilerini takip edebilir ve başkalarının O’na gelmesine yardım edebiliriz. Bu şekilde, O’nun işinde O’na katılırız.23
Genç Hanımlar teması şöyle devam eder, “Ben, her zaman ve her şeyde ve her yerde Tanrı’nın bir tanığı olarak duracağım.” Havariler ve Yetmişler, Mesih’in adının özel şahitleri24 olarak görevlendirilmelerine rağmen, Kilise’nin tüm üyelerine Tanrı’nın şahitleri olarak ihtiyaç duyulmaktadır.25 Sadece kalecinin kaleyi koruduğu bir futbol maçını düşünün. Diğer takım oyuncularının yardımı olmadan, kaleci kaleyi yeterince savunamaz ve takım her zaman kaybeder. Aynı şekilde, Rab’bin takımında herkese ihtiyaç vardır.26
Genç Hanımlar temasının son paragrafı şöyle başlar, “Ben, yücelmek için gayret gösterirken, tövbe armağanını el üstünde tutar ve her gün gelişmek için çalışırım.” Kurtarıcı’nın kefaret amacıyla kurban oluşu sayesinde tövbe edebilir, hatalarımızdan ders alabilir ve onlar tarafından başarısızlığa mahkum edilmeyiz. Başkan Russell M. Nelson şöyle öğretti, “Pek çok insan tövbeyi cezalandırma olarak görür. … Ancak bu cezalandırılma hissi şeytan tarafından oluşturulmaktadır. O, bizi iyileştirmeyi, affetmeyi, paklamayı, güçlendirmeyi, arındırmayı ve kutsallaştırmayı umutla ve istekle kolları açık bir şekilde bekleyen İsa Mesih’e güvenmemizi engellemeye çalışır.”27
Samimi bir şekilde tövbe ettiğimizde, ne yaparsak yapalım, ne kadar ciddi olursa olsun veya ne kadar tekrar edersek edelim, hiçbir ruhsal yara izimiz kalmaz.28 Doğru bir amaçla sık sık tövbe edip af dilersek, bağışlanabiliriz.29 Kurtarıcımız İsa Mesih’ten gelen ne olağanüstü bir armağan!30 Kutsal Ruh, bağışlandığımıza dair bize güvence verebilir. Sevinç ve huzuru hissettikçe,31 suçluluk duygusu silinip gider32 ve artık günahımız tarafından işkence görmeyiz.33
Bununla birlikte, samimi tövbeden sonra bile tökezleyebiliriz. Tökezlemek tövbenin yetersiz olduğu anlamına gelmez, fakat basitçe insanın zayıflığını yansıtabilir. “Rab’bin zayıflıkları, isyanı gördüğünden daha farklı gördüğünü” bilmek, ne kadar teselli edicidir. Kurtarıcı’nın zayıflıklarımızla ilgili bize yardım etme yeterliliğinden şüphe etmemeliyiz, çünkü “Rab zayıflıklardan ne zaman bahsetse, her zaman merhametle konuşur.”34
Genç Hanımlar teması şu şekilde sona erer, “İmanla, evimi ve ailemi güçlendireceğim, kutsal antlaşmalar yaparak onlara sadık kalacağım ve kutsal tapınağın törenlerini ve kutsamalarını alacağım.” Evi ve aileyi güçlendirmek, bir sadakat zincirinde ilk halkayı oluşturmak, bir inanç mirasını sürdürmek veya onu eski haline getirmek anlamına gelebilir.35 Ne olursa olsun, güç, İsa Mesih’e inanarak ve kutsal antlaşmalar yaparak gelir.
Tapınakta kim olduğumuzu ve nerede olduğumuzu öğreniriz. Romalı filozof Cicero şöyle demiştir, “Siz doğmadan önce olanlardan habersiz olmak, her zaman bir çocuk kalmaktır.”36 Elbette seküler tarihe atıfta bulunuyordu, ancak zekice gözlemi genişletilebilir. Eğer tapınaklarda kazanılan ebedi perspektif hakkında cahil kalırsak, sürekli çocuk gibi yaşarız. Orada, Kurtarıcı’nın öğrencileri olarak Rab’de büyürüz, Kutsal Ruh’un doluluğunu alırız37 ve tam olarak adanmış hale geliriz.38 Antlaşmalarımızı yerine getirdiğimizde, hayatlarımızda Tanrı’nın gücünü alırız.39
Sizi, hayatlarınızı İsa Mesih’e odaklamaya ve Genç Hanımlar temasındaki temel hakikatleri hatırlamaya davet ediyorum. Eğer istekliyseniz, Kutsal Ruh size rehberlik edecektir. Cennetteki Babamız, O’nun mirasçısı olmanızı ve sahip olduğu her şeyi kabul etmenizi istiyor.40 Size daha fazlasını sunamaz. Size daha fazlasını vaat edemez. O, sizi farkında olduğunuzdan daha fazla seviyor ve bu hayatta ve gelecek hayatta mutlu olmanızı istiyor. İsa Mesih’in adıyla, amin.