Genel Konferans
Işık Sütunları ve Işınlar
Nisan 2024 genel konferansı


11:17

Işık Sütunları ve Işınlar

Biz de kendi ışık sütunumuza, her seferinde bir ışına sahip olabiliriz.

Mesajım, çok güçlü ruhsal tecrübeler yaşamadıkları için tanıklık konusunda endişelenenlere yöneliktir. Biraz huzur ve güvence sağlayabilmek için dua ediyorum.

İsa Mesih’in sevindirici haberinin İade Edilişi, bir ışık ve hakikat patlamasıyla başladı! New York’un kuzeyinde, Joseph Smith gibi sıradan bir isme sahip bir genç, dua etmek için bir ağaç korusuna girer. Ruhu ve Tanrı’nın önündeki duruşu hakkında endişelidir. Günahlarından bağışlanmayı istemektedir. Ve hangi kiliseye katılacağı konusunda kafası karışıktır. Açıklığa ve huzura ihtiyacı vardır, ışığa ve bilgiye ihtiyacı vardır.

Joseph dua etmek ve “[kalbindeki] arzuları Tanrı’ya sunmak” için diz çöktüğünde, etrafını koyu bir karanlık kaplar. Kötü, baskıcı ve çok gerçek bir şey onu durdurmaya, konuşamaması için dilini bağlamaya çalışır. Karanlığın güçleri o kadar yoğunlaşır ki Joseph öleceğini düşünür. Ancak, “bütün [gücünü] kullanarak Tanrı’ya [kendisini] sıkıca saran bu düşmanın gücünden kurtarması için [yakarır].” Ve sonra, “tam da umutsuzluğa düşmeye ve [kendisini] yok olmaya terk etmek üzere hazır [olduğu] o anda,” daha fazla dayanıp dayanamayacağını bilemediği bir sırada, görkemli bir parlaklık koruyu doldurur, karanlığı dağıtır ve ruhunun düşmanını savurur.

Güneşin parlaklığından daha parlak bir “ışık sütunu” yavaş yavaş üzerine alçalır. Bir şahsiyet belirir ve sonra diğeri. Onların “tarif edilemeyecek parlaklığı ve görkemi” vardır. Birincisi, Cennetteki Babamız, onu adıyla çağırır ve “diğerini göstererek: [Joseph!] Bu Benim Sevgili Oğlum. O’nu Dinle!” der.

Ve bu çok yoğun ışık ve hakikat patlamasıyla birlikte İade Ediliş başlamıştır. Bunu gerçek bir ilahi vahiy ve bereket seli izler: Yeni kutsal yazılar, iade edilmiş rahiplik anahtarları, havariler ve peygamberler, kutsal törenler ve antlaşmalar ve bir gün yeryüzünü İsa Mesih’in ve O’nun iade edilmiş sevindirici haberinin ışığı ve tanıklığıyla dolduracak olan Rab’bin gerçek ve yaşayan Kilisesi’nin yeniden kurulması.

Bütün bunlar ve çok daha fazlası, bir küçük delikanlının ümitsizce ettiği dua ve bir ışık sütunu ile başladı.

Bizim de kendi umutsuz ihtiyaçlarımız vardır. Bizim de ruhsal karışıklıktan ve dünyevi karanlıktan kurtulmaya ihtiyacımız vardır. Bizim de kendimiz için bilmemiz gerekir. Başkan Russell M. Nelson’ın bizi “İade Ediliş’in görkemli ışığının [içine girmeye]” davet etmesinin bir nedeni de budur.

İade Ediliş’in en büyük hakikatlerinden biri göklerin açık olması ve bizim de yücelerden ışık ve bilgi alabileceğimizdir. Bunun doğru olduğuna tanıklık ederim.

Fakat ruhsal bir tuzağa karşı dikkatli olmalıyız. Bazen sadık Kilise üyelerinin cesareti kırılır ve hatta kendi ışık sütunlarını tecrübe etmedikleri için, yani çok yoğun ruhsal tecrübeler yaşamadıkları için uzaklaşırlar. Başkan Spencer W. Kimball şu uyarıda bulundu: “Her zaman muhteşem bir şeyi bekleyen pek çok kişi, vahiy edilen iletişiminin sürekli akışını tamamen kaçıracaktır.”

Başkan Joseph F. Smith de aynı şekilde bunu hatırlattı, “Rab [gençken] benden mucizeleri gizledi ve bana hakikati satır üzerine satır, emir üzerine emir, biraz buradan biraz oradan gösterdi.”

Bu, Rab’bin kendine özgü bir modelidir, kardeşlerim. Rab bize bir ışık sütunu göndermek yerine, bir ışık ışını gönderir, sonra bir tane daha, sonra bir tane daha.

Bu ışık ışınları sürekli olarak üzerimize yağmaktadır. Kutsal yazılar, İsa Mesih’in “dünyanın ışığı ve canı” olduğunu, “[Ruh’un] dünyaya gelen her insana ışık [verdiğini]” ve O’nun ışığının “uzayın sınırsızlığını [doldurduğunu],” “her şeye hayat” verdiğini öğretir. Mesih’in Işığı kelimenin tam anlamıyla her yerdedir.

Eğer Kutsal Ruh armağanını aldıysak ve iman etmeye, tövbe etmeye ve antlaşmalarımıza saygı göstermeye çabalıyorsak, o zaman bu ilahi ışınları sürekli olarak almaya layık oluruz. Yaşlı David A. Bednar’ın unutulmaz ifadesiyle, “biz ‘vahiylerin içinde yaşıyoruz’.”

Fakat yine de her birimiz farklıyız. Hiçbir iki insan Tanrı’nın ışığını ve hakikatini tam olarak aynı şekilde tecrübe edemez. Rab’bin ışığını ve Ruhu’nu nasıl tecrübe ettiğinizi düşünmek için biraz zaman ayırın.

Bu ışık ve tanıklık patlamalarını sizi endişelendiren “[bir] konuda zihninize [söylenen] huzurlu sözler” olarak tecrübe etmiş olabilirsiniz.

Ya da “[zihninizde ve yüreğinizde]” yerleşen ve sizi birine yardım etmek gibi iyi bir şey yapmaya teşvik eden bir izlenim -ince, yumuşak bir ses- olarak tecrübe edebilirsiniz.

Belki kilisedeki bir sınıfta ya da bir gençlik kampında bulundunuz ve İsa Mesih’i izlemek ve sadık kalmak için güçlü bir istek hissettiniz. Belki de ayağa kalkıp doğru olduğunu umduğunuz ve sonra da doğru olduğunu hissettiğiniz bir tanıklığı paylaştınız.

Ya da belki dua ediyordunuz ve Tanrı’nın sizi sevdiğine dair sevinçli bir güvence hissettiniz.

Birisinin İsa Mesih’le ilgili tanıklığını duymuş olabilirsiniz ve bu tanıklık yüreğinize dokunmuş ve içinizi umutla doldurmuş olabilir.

Belki de Mormon Kitabı’nı okuyordunuz ve bir ayet ruhunuza hitap etti, sanki Tanrı bu ayeti sadece sizin için oraya koymuş gibi ve sonra da bunu O’nun yaptığını fark ettiniz.

Başkalarına hizmet ederken Tanrı’nın onlara olan sevgisini hissetmiş olabilirsiniz.

Ya da belki depresyon veya kaygı nedeniyle şu anda Ruh’u hissetmekte zorlanıyorsunuz, fakat geçmişe bakıp “Rab’bin şefkatli merhametini” fark edecek değerli bir armağana ve inanca sahipsiniz.

Demek istediğim, göksel tanıklığın ışınlarını almanın birçok yolu vardır. Bunlar elbette sadece birkaçı. Çok çarpıcı olmayabilirler ama hepsi tanıklıklarımızın bir parçasını oluşturur.

Kardeşlerim, ben bir ışık sütunu görmedim ama sizin gibi ben de pek çok ilahi ışını tecrübe ettim. Yıllar boyunca, bu tür tecrübelerin kıymetini bilmeye çalıştım. Bunu yaptıkça, bu ışınları daha çok tanıdığımı ve hatırladığımı fark ediyorum. İşte kendi hayatımdan bazı örnekler. Bazıları için çok etkileyici olmayabilir ama benim için çok değerliler.

Bir vaftiz töreninde gürültücü bir genç olduğumu hatırlıyorum. Toplantı başlamak üzereyken, Ruh’un beni oturmaya ve saygılı olmaya teşvik ettiğini hissettim. Toplantının geri kalanında oturdum ve sessiz kaldım.

Görevimden önce, tanıklığımın yeterince güçlü olmadığından korkuyordum. Ailemde hiç kimse bir görevde hizmet etmemişti ve ben de bunu yapıp yapamayacağımı bilmiyordum. İsa Mesih hakkında daha kesin bir tanıklığa sahip olmak için, umutsuzca çalışıp dua ettiğimi hatırlıyorum. Sonra bir gün, Cennetteki Baba’ya yalvarırken güçlü bir ışık ve sıcaklık duygusu hissettim. Ve biliyordum. Sadece biliyordum.

Yıllar sonra bir gece, yaşlılar kurulunda hizmet etmek üzere çağrılacağımı söyleyen “saf zeka” hissiyle uyandırıldığımı hatırlıyorum. İki hafta sonra hizmete çağrıldım.

Bir genel konferansta Oniki Havariler Kurulu’nun sevgili bir üyesinin, bir arkadaşıma duymayı ümit ettiğimi söylediğim tanıklık sözlerini birebir söylediğini hatırlıyorum.

Uzaktaki küçük bir hastanede kalbi durduktan sonra bilinçsizce solunum cihazına bağlı yatan sevgili bir arkadaşım için, yüzlerce kardeşle birlikte diz çöküp dua ettiğimi hatırlıyorum. Kalplerimizi birleştirip onun yaşaması için yalvarırken, o uyandı ve solunum cihazını kendi boğazından çıkardı. Bugün bir çadır kazığı başkanı olarak hizmet ediyor.

Ve çok erken yaşta aramızdan ayrılan ve hayatımda büyük bir boşluk bırakan sevgili bir dostum ve akıl hocamla ilgili canlı bir rüyanın ardından güçlü ruhsal duygularla uyandığımı hatırlıyorum. Gülümsüyordu ve sevinçliydi. Onun iyi olduğunu biliyordum.

Bunlar benim ışınlarımdan bazıları. Sizler de kendi tecrübelerinizi, kendi ışık dolu tanıklık patlamalarınızı yaşadınız. Bu ışınları tanıdıkça, hatırladıkça ve “[birleştirip]” topladıkça, harika ve güçlü bir şey olmaya başlar. “Işık ışığa bağlanır; hakikat hakikati kucaklar.” Bir tanıklık ışınının gerçekliği ve gücü bir diğerini, sonra bir diğerini ve daha sonra bir diğerini güçlendirir ve birleştirir. Satır üzerine satır, emir üzerine emir, biraz buradan bir ışın ve biraz oradan bir ışın, her seferinde küçük, değerli bir ruhsal an, içimizde ışık dolu, ruhsal tecrübelerden oluşan bir çekirdek büyür. Belki de hiçbir ışın tam bir tanıklık oluşturacak kadar güçlü ya da parlak değildir, fakat hepsi birlikte, şüphe karanlığının yenemeyeceği bir ışık haline gelebilir.

“Öyleyse, bu gerçek değil midir?” diye Alma sorar. “Size derim ki: Evet! Çünkü bu ışıktır.”

Rab bize şöyle öğretir, “Tanrı’dan gelen ışıktır; ve ışığı kabul eden ve Tanrı ile devam eden daha çok ışık alır; ve o ışık artarak mükemmel güne kadar daha parlak olur.”

Bu demektir ki, kardeşlerim, zaman içinde ve “büyük gayretle,” biz de kendi ışık sütunumuza, her seferinde bir ışına sahip olabiliriz. Ve bu ışık sütunun ortasında, biz de bizi ismimizle çağıran, Kurtarıcımız İsa Mesih’i işaret eden ve bizi “O’nu dinlemeye” davet eden sevgi dolu Cennetteki Baba’yı bulacağız!

İsa Mesih’in tüm dünyanın, sizin ve benim kişisel dünyamızın ışığı ve canı olduğuna tanıklık ederim.

O’nun yaşayan gerçek Tanrı’nın yaşayan gerçek Oğlu olduğuna, O’nun yaşayan gerçek peygamberleri ve havarileri tarafından yönlendirilen ve yönetilen bu yaşayan gerçek Kilise’nin başında durduğuna tanıklık ederim.

Dilerim, O’nun görkemli ışığını fark ederiz ve kabul ederiz, ardından da dünyanın karanlığı yerine her zaman ve sonsuza dek O’nu seçeriz. İsa Mesih’in adıyla, amin.

Kaynaklar

  1. Bkz. Joseph Smith—Tarihi 1:10–13.

  2. Bkz. Joseph Smith—Tarihi 1:14-16.

  3. Bkz. Joseph Smith, Journal, Kasım 9–11, 1835, 24, josephsmithpapers.org.

  4. Joseph Smith—Tarihi 1:17.

  5. Bkz. Joseph Smith—Tarihi 1:20. Joseph Smith İlk Görüm’den sonra eve döndüğünde annesi ona iyi olup olmadığını sordu. Şöyle yanıtladı: “Yeterince iyiyim. … Presbiteryenliğin doğru olmadığını kendim öğrendim” (vurgu eklendi).

  6. Russell M. Nelson, “Kapanış Konuşması,” Liyahona, Kasım 2019, 122.

  7. Spencer W. Kimball, Konferans Raporu, Münih Almanya Alanı Konferansı, 1973, 77; alıntı Graham W. Doxey, “The Voice Is Still Small,” Ensign, Kasım 1991, 25.

  8. Teachings of Presidents of the Church: Joseph F. Smith (1998), 201: “Gençken hizmetime ilk başladığımda, sık sık dışarı çıkar ve bir tanıklık elde edebilmek için Rab’den bana bazı olağanüstü şeyler göstermesini isterdim. Rab [gençken] benden mucizeleri gizledi ve bana hakikati satır üzerine satır, emir üzerine emir, biraz buradan biraz oradan gösterdi, ta ki şüphe ve korku benden tamamen temizlenene ve başımın tepesinden ayak tabanlarıma kadar hakikati bilmemi sağlayana kadar. Bunun için göklerden bir melek göndermesine ya da bir başmeleğin borazanıyla konuşmasına gerek yoktu. Yaşayan Tanrı’nın Ruhu’nun ince, yumuşak fısıltılarıyla, O bana sahip olduğum tanıklığı verdi. Ve bu ilke ve güç sayesinde tüm insanların çocuklarına kendileriyle birlikte kalacak bir hakikat bilgisi verecek ve onların Tanrı’nın bildiği gibi hakikati bilmelerini ve Mesih’in yaptığı gibi Baba’nın isteğini yerine getirmelerini sağlayacaktır.”

  9. Mosiya 16:9.

  10. Öğreti ve Antlaşmalar 84:46; ayrıca bkz. Yuhanna 1:9.

  11. Öğreti ve Antlaşmalar 88:12–13

  12. David A. Bednar, The Spirit of Revelation (2021), 7.

  13. Öğreti ve Antlaşmalar 6:23.

  14. Öğreti ve Antlaşmalar 8:2; ayrıca bkz. Helaman 5:30.

  15. Bkz. Mosiya 5:2; Öğreti ve Antlaşmalar 11:12.

  16. Bkz. 2. Nefi 4:21; Helaman 5:44.

  17. Rab, başkalarının tanıklığına inanma yeteneğini ruhsal bir armağan olarak tanımlamıştır (bkz. Öğreti ve Antlaşmalar 46:13–14).

  18. Modern vahiy, kutsal yazı sözlerinin şu nedenle verildiğini öğretir, “Ruhum aracılığıyla size verilmiştir … ve benim gücüm olmadan onlara sahip olamazdınız. Bu nedenle, sesimi duyduğunuza ve sözlerimi bildiğinize tanıklık edebilirsiniz” (Öğreti ve Antlaşmalar 18:35–36).

  19. Bkz. Mosiya 2:17; Moroni 7:45–48.

  20. 1. Nefi 1:20. Yaşlı Gerrit W. Gong “Rab’bin hayatlarımızdaki pek çok şefkatli merhametini görecek ve sevinecek gözlerle bakmaktan” (“Koruyup Kollamak,” Liyahona, Mayıs 2023, 18) ve “Rab’bin hayatlarımızdaki elinin genellikle geriye dönüp bakıldığında en net şekilde görüldüğünden” (“Always Remember Him,” Liyahona, Mayıs 2016, 108) söz etti. O anda fark etmemiş ya da hissetmemiş olsak bile, Rab’bin hayatlarımızdaki elini minnetle tanıma ve kabul etme armağanı çok güçlüdür. Kutsal yazılar sık sık hatırlamanın ruhsal gücünden söz eder (bkz. Helaman 5:9–12; Öğreti ve Antlaşmalar 20:77, 79) ve bu güç vahiyin habercisi olabilir (bkz. Moroni 10:3–4).

  21. Joseph Smith şöyle öğretti: “Bir kişi vahiy ruhunun ilk işaretini fark etmekten faydalanabilir; örneğin, saf zekanın size aktığını hissettiğinizde, size ani fikir dokunuşları verebilir, böylece onu fark ederek aynı gün veya yakında gerçekleştiğini görebilirsiniz; (yani) Tanrı’nın Ruhu tarafından zihninize sunulan şeyler gerçekleşecektir; ve böylece Tanrı’nın Ruhu’nu öğrenerek ve onu anlayarak, Mesih İsa’da mükemmel olana kadar vahiy ilkesinde gelişebilirsiniz” (Teachings of Presidents of the Church: Joseph Smith [2007], 132).

  22. Efesliler 1:10.

  23. Öğreti ve Antlaşmalar 88:40: “Çünkü zeka zekaya bağlanır; akıl akıl alır; hakikat hakikati kucaklar; erdem erdemi sever; ışık ışığa bağlanır.”

  24. Alma 32:35. Alma, bu ışık dolu tecrübelerin çoğu zaman küçük olsa da her anlamda gerçek olduğunu vurguladı. Gerçeklikleri, güçlü bir bütün oluşturmak üzere bir araya geldiklerinde daha da güçlü hale gelir.

  25. Öğreti ve Antlaşmalar 50:24.

  26. Alma 32:41.